ve kelimeler....kelimeler, seni istediğin şeyi aramaya teşvik etmeleri açısından yararlıdırlar ancak aradığını kelimelerle bulamazsın. Eğer bulabilseydin, bu kadar çabaya ve nefs mücadelesine gerek kalmazdı...

30 Haziran 2014 Pazartesi

Ramazan 2 tesbih taneleri

İbadetin özü ölmektedir diyebilir miyiz?

Her ibadet bizde ölüme kapı aralamiyor mu? Herbiri farklı renk bir kapı..
Oruç açlık ve susuzlukla ölüme degdirmiyor elimizi..
Hac büsbütün kefen giydirip elimizi etegimizi çekmiyor mu hayattan,hatta güzel kokudan ..
Zekat yaşamak için toplayıp duran insanın hesaplayip taksimat yapması, disiyle tirnagiyla kazandığını vererek azalması benzemiyor mu hiç bir şey goturemedigimiz ölüme degmeye. .
Namaz huzura çıkmak, konuşmak arzu hal değil mi..Divanina gitmek ölüm değil mi..
Şehadet başlı başına perdelerin kalkması baş ve son , Şehitlik makamı değil mi...

Evet ibadet abdiyet kulluktur ve bizatihi yaşamaktadır ama ölüme guzellemedir. Sevdiğini sevildigini iddia edene acık davettir Bakara dan bir ayet "o zaman ölümü temenni edin"
Mutu kable en temutu...
Ölmeden önce ölünüz tam da buraya denk gelmektedir.
Ölmeden önce ölmek karalar bağlamak toprağın altında gibi gulmez soluk bir yüz ile yaşamak değil, bilakis tebessümle tevekkulle yolda yürüdüğünü bilmektir belki..

Aklımda teveffa, vefat etmek toplanıp gitmek anlamıyla..vefa ile baglantisiyla..

Tüm ibadetler kulun Rabbe vefasidir diyebilir miyiz?
Hepsi Rabbin elestu bi rabbikum , ben sizin Rabbiniz değil miyim sorusuna cevabı değil mi?
Bize verdigi nimetlerin cinsinden şükrü değil mi?

Her günü değil her ani ayrı bir deva canım Ramazanın ikinci günü parcalarimi hissettirdi. Paramparçalarimi..
Yavrular oruç tuttular. Yıllardır duymadigim sorular sordular. Gazetelerde her ramazan , ramazan sayfası adı altında yazılan mevzulardan, tırnak yiyince oruç bozulur mu , abdest alırken ağzımda kalan suyu yuttum bozuldu ,kaç saat kaldı, cok açım..çok açım. Kızım solmus bir çiçek gibiydi. Bir küçük termosa çorbalarını küçük kaplara
Çikolatalı ekmeklerini koyarak yola koyulmaya ikna ettik..
Yavrusunun karnını doyuramamak , oyalamak ne zor..Dünyadaki tüm anneler toplandı başıma, acikmasi mumkun degildi bir annenin çocuklarının yanında..
Biz sizi muhakkak açlık korku ve eksilmeyle deneriz ayeti yetişti teravihte sabredenlere mujdeyle...acziyet...

Her an başka bir roldeyiz, koyduğu yerde, anne, çocuk, hanım, öğretmen, gelin, öğrenci, arkadaş, kardeş, abla... Her birinin gereği başka hepsi bir tesbihin tanesi gibi, imamesi kulluk olan, ipi O nu hatırlamak..içimizde başka tesbihler. Başka başka parcalarimiz. ..

Toplanıp gideceğiz , gidiyoruz..her bir parcamiz O nda birleşerek..imameden ayrılmasın, ipi kopmasin, kalp hizasinda vefaliyken yerde pul boncuk olmasın. .

Ömrümüz kul olmaya vefa etsin...vefat etsin canımız ancak Muslim olarak...

29 Haziran 2014 Pazar

Ramazan 1 ..zerre

Kendi içinde yolculuk..
Bu ramazan böyle..
Içindeki akıntıya bırakmış kendini, disardan bakinca biraz vazgeçmiş bile sanilabilecek bir kabullenme kucuklugunu, küllügünü..Belki calkalanan recebdir Şabandır yorgunluktur, belki m.ulusoydur, k.sayardir sebebi, belki bir ruyadir yikadikca badanasi dökülen duvarları evimin, eski, ama çokça Mevlana dir...Mevlana mdir...
"Mağlup ol" demiştir..
Rabbi inni maglubun fentesir..
Maglubiyet merhamete cagridir..merhametine siginmisimdir. Haremine girerken çıkarken dururken dün ilk rahatlama, ilk ruhunu yayisi özü rüzgarı-ilk teravih-bir zerre gibi kalakalmisimdir..
Kulu çok..
Azameti çok. .
Ihtiyaci yok..
Zerre ise muhtaç , zayıf, ne yapsa da tek geçerli akcesi "yok"...
İçimde iki kelime "istafa-teveffa" secilmek süzülmek ve vefat etmek toplanıp gitmek..
Ramazan Böyle bir mevsim..sonunda iyd el fitr ..fitrata erme bayramı, fıtrat üzere doğar, kaç mecraya akariz, cabamizla ve yonelisimizle ve merhametiyle ve ipiyle secile suzule bizi biz yapan şeylere ulaşırız. Ve tüm topladiklarimizi bir sekliyle vermekle vefamizi tamamlariz, her şeyin kemali ve zevali, aşkın başarının gücün yeteneğin hevesin, ve bitince süre , toplanıp herseyimizle Rabbe variriz. .ömür vefa ederse den kasıt bu galiba...
Ramazan süzülme ve Vefa ayı...
Gelişme ve ölme..
Ölme ve gelişme...
Ölme hayat bulma..
Hayat güzeldir evet muhakkak ölüm daha güzeldir.
Ya hayy ya kayyum....
Dünden  ayetler:
"Sakın ola başka türlü can vermeyin ancak müslümanlar olarak can verin"
"Rabbi ibrahim e teslim ol dedi.O da teslim oldum âlemlerin Rabbine dedi."
Eslemtu..

24 Haziran 2014 Salı

Eşik

Hayat dümdüz yürüdüğümüz bir yol değil.Dag bayir vadiler dolaniyor yollarimiz, dilimizdeki ezgiler tutuyor kalbin ritmini, makamını ve biz bazen az gidip uz gidip dere tepe düz gidip bir de bakıyoruz ki bir arpa boyu yol gitmisiz. Bir bakıyoruz dönüp dönüp  kendi etrafimizda aynı yere gelmisiz. Daha kötüsünu zikretmeden geçelim. Tali yollar çıkmaz yokuslar. Rab yürüyüşleri boşa cikarmayandir. Mutlaka bir yere koyar Kulunun adımlarını. O değil mi bir adıma 10 adım gelen , yürümeye karşılık koşarak gelen Rahmet...
Yolda olduğumuzu her hissettigimizde _topal karınca-misali yola dair bir çok işaretle karşılaşıyoruz. Bize düşen okumak ...okumak yolu...işaretini...oku emri bunun için...ve farkettiyor ki yolun sahibi bu yol cuzlere, parçalara ayrılmış. Zorlandığımiz bir eşik var..yani benim var..orda sebatla durunca vazgecmeyip yürüyünce açılacak bir yol.
Kilo verirken bir yerde durmak gibi...60 in altına yeniden inmek için ne kadar uğraştığımi hatırladım bugün 8 yıl önce...
Ezber yaparken bir yerde takilmak gibi...Leyl süresini bir türlü verememek gibi aradan daha uzun sureleri ezber etmeme rağmen, daginikligimin ispatı, düzensiz gecelerin, sırrını cozemeyisim belki kadın ve erkeğin, belki herbirimizin farklı farklı olmasını amelinin, belki güzeli tasdik edemeyisimin..

Velhasıl. ..Ramazan mübarek ramazan kerim. .Ramazan, bir eşik atlar mi kulu bu yolda diye sunulan imkan...Kul olma yolunda , okuma kursu, yeme içme, uyku,azik hazirlama temel ihtiyaç duygu takva eğitimi...
Sonunda vaad edilen varış:fe inni karib....yakınlık....

Bu arada eskiler eşikte beklemeyi iyi saymazlar, mazallah...
Herkese O na giden yol kolay gele.....

21 Haziran 2014 Cumartesi

Göğercin

Bir güvercine öykündügüm dogrudur.
Bambaşka bir hayata benimkinden.
Bu bakış bilirim kusurludur .
Kanatlarim kurtulsun isterim
Ellerimden, ellerimden
Tutsun gök rüzgar bulutlar
Göçebe bir yuva
Yarı yerleşik
Büsbütün yabancı
Bir o kadar sen bir bakış
Zulcenaheyn,mesnevi,elisneyn
Yarı yer yarı gök bir varış
Her pervaz,kubbe,ağaç
Icin içine değer gibi bir sarış
Korku ve umut, her lokmada
Kabe kavseyn değil bir karış
Makamı naz değil , illa niyaz
Sesi içli, hafî bir yakarış
Gitmek değil bu gelmek
Aşağıdan yukarı bir akış
Mevsimi bahar güz yaz
Yalnız, kalabalık, yakan bir kış..
Tutan Rahman,güven bu
Bu nasıl bir veriş bir alış
Bir güvercine öykündügüm dogrudur.
Bu bakış bilirim, bir yerinden kusurludur.

16 Haziran 2014 Pazartesi

Maide

Hayatin önümüze kurulmuş bir sofra olduğunu fisildadi bugün süre i Maide.. Misafiriz, sefere dahil olan yani. Icimize düşen kelimelerin peşine düşmeliyiz.Sofra diyeli 3 gun oldu mu içim, bir kapı açılıyor önünde beklemek lazım, ayrılmadan.Kapinin tokmagini tutmak lazım ısrarla okuyarak, Kuran'dan, sofra içimizdeki kelimelerden kuruluyor an be an..Kelime, ali imrandaki kelime, tüm anlamlariyla. Sofra taa Bakara da yemek ve adımla başlayan helal ve haramla..
elyevmu ekmeltu lekum dinikum..sofra hazır gibi geldi bugün bana, önünüzde bir hayat , tamirle sürecek yedikce payiniza düşeni buyuyeyeceksiniz , kucuklugunuzu anlayarak..elinizi ayağınızı yıkayın tüm hayatı abdestli yaşamayı salık veren büyükler gibi her anı temiz yaşamaktan, her lokmayi temiz yemekten bahsediyor gibi..hırsızlık yapanın elini kesin, sofrada lokma calma edepsizliginin ağır önlemi..Gökten istenen sofra , önündeki sofrayi gormeyerek mucizeler istemek, aşk için..acı..
Halbuki aşk gönülle kurulan sinilerde değil midir, çayın ya da corbanin yanına bir katik daha değil midir..
Fotoğraflar için hazırlanan özenli sofralar aşk için mi begeni için midir..incecik bi çizgi hayatla aramızda, ya içindeyiz ya dışında..bir sofra örtüsü ihtiyarimiz var , dokmeden sacmadan yemek için, siz bunu isterseniz kanevice işleyin ister putukareli bir fon seçin, üzerinde payiniza düşeni besmeleyle hamdle yiyeceksiniz. Riza lokması denen lokma bu..sofrada yanınıza kim dustuyse onunla beraber..
Hayat razi oldukça razi edecek bir sofra...Hayy dan ...
Evet muracea yapalım..
Bakaranin sonunda elimizde kalması istenen bahçe, Ali imranda ürün vermesi istenen bahçe maidede sofraya gelecek Allah u alem..
fikrun ve hissun kebir ve fiğlun ve amelun sagir fi hayati..
Havvil hali ila ahsenil hali ya Hayyu ya Rabbi

14 Haziran 2014 Cumartesi

Elde var hayat

Hayat
Kırkında başlar
Inandim
Bir an önce ölmek gerek
En azından
Ölmeden
Kırkından önce
Kırkikindi yağmurları gibi
Yağmalı üzerine
Aşk
Nan ve su ve tuz
Hamuruna yağan hüzün gibi
Kelimeler gibi
Mau milhu ve hubz
Mayan gibi
muhabbet
Damarinda
Ilık ılık
Akmali şehadet

Hayat
Oyun oyalanma yun
Bir kac damla kan
Kandım
Binbir türlü endişe
Bir an önce inmek gerek
En azından
Son duraktan
Tek başına
Yuruyebilmelisin kendin gibi
Bir kaç durak önceden
Önünde sevgilin
Yere düşmeyen gölge
Ruhunda
Serin serin
Esmeli letafet

Hayat
Yar ve har ve nar
Yan ve tat
Tattım
Tatmadım
Kırkına beş kala
Bir an önce pismek gerek
En azından
Yanmadan
Elinde kıpkırmızı bir nar
Iman artık bir har
Göğsünde
Sıcak sıcak
Yanmalı ateşi Canan

Ya Hayy
Binbir tane adı var
Her zerresinde
Hayatın
Merhamet denilen
Bir dokunuşu var
Ki hayat
Ancak seninle
Ya kayyum
Seninle yaşanır
Her gün
Bunalmadan bun satmadan
Narı gulistan eden
Biri bin eden
Mennan. ..

11 Haziran 2014 Çarşamba

Beklemek

Adı ne bilmediğim bir nefes var içimde bugün..
Adını bilmek önemli. Keşke tanisabilsem onunla eni konu. Bilsem kimdir kimlerdendir, hangi rüzgar atmıştır onu buraya, tanrı misafiri midir..
Nefes dediğin bir al bir ver. Yok, bu öyle degil. Tuttum.21 la ilahe illallah miktarinca olsa ya....  Yuttum kelimelerimi de öyle geldi çaldı kapıyı, unuttum da kendimi öyle. Bensiz bir nefes bu hem, bir o kadar da içimden.
Sen den....
Hükmüne az kala bir zamana
Evine az kala bir mekana
Şah damarı kadar yakın bir insana
doğru
Kapı tokmagini çaldıran
Çağır içeri
Bir kelimen
Nefesin
Ruhun
Rayihan
Aç kapının kilitlerimi
Al beni
ver seni....

9 Haziran 2014 Pazartesi

Sofra

Doymadan kalkabilmek
Sofradan seni
Özlemini vuslatinla
Ölçememek
Mesafeleri
Denizlerle
Mevsimlerle
Islanmak
Senin yagmurunda
Sırılsıklam
Çayı ocaga koymak
Kendini ilistirmek
Pencerenin önüne
Masanın kenarına
Gülüşünü dudagima

Sen sen ve
Yalnız ağaç
Kitapların kokusu
Simitlerimiz ve peynir
Bu ev , eşyalar ve...
Şehadet
Parmagimla
Ekmek kirintilari
topluyorum
soframdan
Sofram Maide şimdi
Senin gönül tarlandan
Çay iciyoruz
Dünya ,diyoruz
Bir nefes huzur
Içimize çekiyoruz
Yiyoruz iciyoruz
Israf etmiyoruz
Bir lokma huzur
Bir yudum huzur
Zerresini saklamaya
Muhtaciz çünki

Islanmadan ıslanabilir
Yürümeden yürüyebilir
Yemeden yiyebilir
Uzaktan sevebilir
Insan
Olamaz mı
Olabilir...

Bu yazdıklarım
Kat a şiir değil
Azad oluşum
Uzun cümlelerden
Kabul edişim
Kendimi öylece
Görünmekten
Kaygisiz
Belki biri
Benim gibi
Seni
Bir gece yarısı
Aramaya kalkar
Saçma da olsa
-Google-da
Bi cümle
Dokunur
Kendininmis gibi
Alır kullanır ruhu
Bir rüzgar
Olamaz mı...
Dünya bir nefes
Cekebildigince

Şükrünü

Derine

O
Beni
Icine
Alamaz mı

alabilir. ..

7 Haziran 2014 Cumartesi

Özlem

Seslerinin yanında
Hükümsüz sesim
Yükümlülüğü yok
Kuş sesinin
yanında nefeslerimin
Yalnıziz ve naçar
Kabul etmiş bir sanik gibi
Hakkındaki hükmü

Hükümsüzdür
Denilen bir belge kadar
Yalnız birileri
Yükü artık hafif
Hükümsüz belgelerin
Hiç bir kimligimiz olmasa mesela
Aidiyetimiz gorunulurlugumuz filan
Buraya bir sürü nokta ilave edilecek
Iste mesela ayrı bir dilimiz olmasa
Pasaportlarimiz,sınırlar
Zaman hatta

Cenneti özlüyorum
Değil mi
Ozlemlerimin silasi
Ve ayinesi sevginin
Ve ridvanallahu ekber..
Bir vechi için
özlem çekilen yüzler
Kay bo la cak
Bildin mi
Bildim
Zor mu
Zor
Acı mı
Acı
Değer mi
Değer....

3 Haziran 2014 Salı

Sus 1-2

Ey sen..
Ses etme
Sesini duyan var
Inna lillah dedin,aksi sedan var
Yazdığını yaşatan,yaşadığını anlatan var
Dağ gibi gecelerin var su sesine
Cevize taş,yola baş
Uzun etme
Sus içine..

Ses kontrol

Sesimi duyan var mı..
Dünya nin bir yerinden
Azerbaycan dan mesela
Kendi yığınının
Altında ezilen ve
bir sesle dirilen
Suya atılan
Bir cevizle mesela
Olamaz mı
Sofrasında bir misafir
belki
Bir mavi yazma
Bir demlik çay
Harem avlusunda
Şaban hilali
Çantasında yol
Aşmış küçük insan
Kitapları insanın
Sesimi duyan var mı..
Her sabah yeniden
Yaşamaya niyetlenen
Ne içinse ona göre
Ölüm için söylenen
Bir cümleyle nefeslenen
Inna lillah
Biz O nun içiniz..
Ve Inna ileyh
Ve  O na doğru yönümüz
Raciun
Dönüyoruz
Sesimi duyan var mı...

1 Haziran 2014 Pazar

Sessiz

Sonra ona dedim ki
Icimden
Iyi geceler
Hayatımın tesellisi...

Kanatlansin kuşları kafeslerin
Açılsın prangalari nefeslerin
İçe yuklensin yükü seslerin sessizliklerin
Şimdi zamanı dalışlarin ve yukselislerin
sen sen ve yalnız ağacın çiçeklerinin
Üstünden akan bir karanlık sırrı gece
Göremiyorum, uyuyalim..

Bi bak bana...
Bana Bi bak...
Yanında değil miyim..

Yanimdasin..
Her koku zerreciginle
"Gül"ümse-sen de
Ben kendimde miyim...

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...