ve kelimeler....kelimeler, seni istediğin şeyi aramaya teşvik etmeleri açısından yararlıdırlar ancak aradığını kelimelerle bulamazsın. Eğer bulabilseydin, bu kadar çabaya ve nefs mücadelesine gerek kalmazdı...

31 Temmuz 2014 Perşembe

Bayramdan

Yeni elbiseler ve eşyalar ve tatlılar/
Günlük telaslar hastalıklar ve bitmeyen sıcaklar/
Yenilenen mutfak,kırılan fincanlar/
Sünnet düğünü yarım başörtüsü ve takılar/
dan başka birşey bayram...başka birşey olmalı..
Hiç ramazan gecirmemis gibi olmasi ruhun ne acı..
Halbuki Şevval tutup kaldıran kaldirac demekti, 6 gün orucu bundan...
Bir his bekliyor Şevval ramazan a özlem duyan..
Iftari bekleyen oruçlu gibi bayramla mutmain olmayan ruhuna gerçek bulusma bayramı hayalleri kurduran..

Şimdi ben nerdeyim..
Neden dağınık dertlerdeyim...
Burası turkiyeyse sen nerdesin..
Yoksan neden turkiyedeyim..
Mekkemin ramazanini çok özledim...

28 Temmuz 2014 Pazartesi

عيد الفطر

Kalemi kır
Dilini ısır
Kapısına sarıl
Yeniden yaratır
O Fatır

27 Temmuz 2014 Pazar

Ramazan 29 Samed

Ramazan
Ey bagra basılan kızgın taş
Ey iç serinleten sağanak
Ey şehri kur'an
Bu yıl da ayriliyorsun
Canımızın mahfazasindan
Siyam kiyam
Acz ve kuran
Her çabanın sonunda
Çaresiz
Kabule muhtaç
Tazarruyla dönüyor kalbimiz
Tek bir sureyle sana
Ihlas..
Teksin
Samedsin
Hiçbirine ihtiyacın yok
Bizimse çok sana..
Ihtiyacina aşık kul
Boyun büker yalvarir sana...

24 Temmuz 2014 Perşembe

Ramazan 25 hilal

İnceliyor ay dalı içimizi
Eksile eksile tamamlanmaktir
belki hayat
Kitabın mesturla tanimlanmaktir
Ey kelimatı kitab
Sen de aşık olunasisin
Zarfın da mazrufun da..
Inceliyor her harfin dilimizi
Zaman dahi geçe geçe çoğalıyor
Anın içinde kaybedilince zaman ancak kazaniliyor ..
Bir gecede 7 gece musahade ettiren
Bir gecede 80 senenin hayalini kurduruyor.
Kadir i ihya, kadirin beni ihyasiyla olacak ancak bildim.
Medine'den..ordaki 24 saatten..
Kadirin beni ihyasini kalbim duyacak sirrim onu yalanlamayacak gözüm onun kadrin bilmekten sasmayacak.

Ramazan bitiyor. Ömür bitiyor. Ömür içre ömür yasayana ne mutlu..hayat versin..bi hurmeti yasin ve fetih...ve sekine...



19 Temmuz 2014 Cumartesi

Ramazan 20 lokman

Güzel aşık cevrimizi çekemezsin demedim mi..
Bu bir riza lokmasidir yiyemezsin demedim mi..

Geceden mesneviye yaslamış olduğum ağır bir başım vardı bugün. Kabul ettim ne dediyse, git burdan gucsuzsun bile dedi. Suçumu sucsuzlugumu...evladima yaptiracagini bu kalp imarini mujdesini verdi.

Bana haremde rum Lokman ve secdeyi bağrıma basmak kaldı.

18 Temmuz 2014 Cuma

Ramazan 19 karınca-örümcek-kuş

0...و أن اتلو القرآن...
Bütün dünyam bu tilavetten❤ oluşsa, bütün yalancı golgelerden çeksem başımı...
Iste zemzem sırası, ezan okundu okunacak. Kenarda bekledigimi gören ihramli delikanli dolduruyor su kabımı..
Ona ecri Mûsâ diyorum. Iste yariliyor dünden bulutlar, kimi yüzler aydinlaniyor kimi karariyor beynel havf verreca..işte bir karınca vadisi önlemini alıyor suleymana İlm veriliyor " her sey" den önce..mektuba vurulan mührü dudagima kalbime istiyorum:
Bismillahirrahmanirrahim..
Iste Belkıs işte tahtı , köşkun avlusuna giriyor pacalarini sivayarak, say alanında yürüyorum mermerlerin altında balıklar mi var...
Iste Mûsâ..sandığa koyulusu, annesinin kalbi bomboş oluşu şu sinemde tasidigim, adım adım takip ettiğim, işte delikanlı işte yumruğu işte pismanligi işte affı işte yedi beyza...
Nil yanımdan akıyor bazen şerbet bazen kan...işte bir örümcek emek emek oruyor yuvasını bir uflemeyle yok olacak en zayıf korunagi...işte birakilmayisim denenmeden..işte merhameti ummeti vasata Rabbin..
Iste çabam gayretim ve işte ataletim iki elinin arasında zilletim..
Iste açım, susuzum katindan gelecek her hayrin fakiriyim. Iste yanımda ehlim, bir dağ basindayim bir kor hissetmeye içimde nasıl muhtacim...
Iste Firavun işte kuleler...
Iste nefs işte heva işte bahaneler...
Iste Yûsuf işte zindani kendimin işte tevili hadiselerin..işte kuyular kinimiz benim ve  kardeslerimin. Iste rüya işte bedeli aşk işte Burhan. Yanibasimda her muztar anımda duası Yakub as in..
أني أشكي و بثي حزني الي الله
Ve iki kuş uçuyor her ikindi sonrası ille,konuyorlar Kabe'nin köşelerine, kalbimin dört köşesi var mı? Mantikuttayri bilen bu kalp ne mahzun ellerimde...
Senden sana siginirim...Dua bu ya..
Ayetlerini göstereceksin ve biz taniyacagiz değil mi?

Lütfen keremen tanıt bize kendini, kavlini, hikmetini, sesini.. cahili olduğum seni...marifetini... magfiretinle...
Tilavet edebilseydim benim olurdu Kudüs benim olurdu Mekke , Medine..ya da ben onların olurdum...

❤ TİLAVET: Takip etmek, arkasına düşmektir. Râgıb'ın açıklamasına göre özellikle Allah Teâlâ'nın indirilmiş kitaplarını ya okumak veya içindeki emir ve yasağı, teşvik ve sakındırmayı dikkatle takip etmektir. Demek ki tilavet okumaktanbir yönden daha özeldir. Burada ise Cebrail aracılığı ile okumak ve indirmekten mecazdır.

17 Temmuz 2014 Perşembe

Ramazan 18 yüksek

Kaç katı vardır bilmediğim bu beytin 3 .katindayim.
Furkan okunacak bugün ,şuara okunacak..
Tüm duygularımı şiire benzeyen benzemeyen kelime obeklerimi tuttum buraya getirdim. Yordum..Yorumlar da yorulur.Şuaranin önüne koydum cozemedigim beliklerini arap saçı duygularımın..Furkan lazım çözmek için ayırmak farketmek için...Çok yukardan bakmak lazım meselenin tümünü görmek içinde kaybolmamak için...
Yoruldum... Mekîl den bahsediyor Furkan öğle uykusu ve dinlenmesi demekmis, kaylule de ordan galiba...büyük hesap geçince herkes yerleştiği yerde dinlenecekmis bir müddet...ya Rab..aman ya Rab..
Sure en yüksekten seslendiginde anlamamisim adım adım bizi yerlerden toplayıp burçlara çıkardığını. O Rahman ın kulları ki dediklerinin burç burç yükseldiğini, gurfelerde konakladigini...Beyaz bulutlardan inen melekler. .müthiş görsel şölenle..
Madden 3. Kat bile çok yuksekken gurultuden kirden kalabaliktan, gurfe! manen 7 .Gök demekmis. Üstü dua...
Ve Mekke ...recasinda bile havf olan şehir. .

''Emel, sürekli bir arzu ve istektir. Onun için bir şeye bakış, devamlı olup uzayınca "teemmül etti" uzunca düşündü denilir. Bir de emel, mümkünde ve muhalde (imkansızda) olur, reca ise mümküne mahsustur denilmiştir" Mısbâh'ta da der ki; emel, ümidsizliğin zıddıdır. Çoğunlukla, meydana gelişi uzak olan şeylerde kullanılır. Tam ise meydana gelişi yakın olan şeyde kullanılır. Recâ, emel ile tam arasındadır. Çünkü recâ (ümit) eden emelinin meydana gelmemesinden korkar, bu sebepten tama mânâsında kullanılır. Recâ nefi halinde kullanıldığında bazan korku mânâsını da ifade eder ki, buna "lügat-ı tihâmiyye" (Mekke lügatı) denilmiştir. Buna göre "korkmazlar" bilinen mânâsıyla arzu etmezler, gerçek lügata göre ise ümit etmezler, demek oluyor ki, burada en uygun olan da budur.''

16 Temmuz 2014 Çarşamba

Ramazan 17 kesik

Bir yerim kesik de kanıyor gibi... Umre hayat..umre yara sarmak..Allah ın ipine sarılmak selamat..özgürlük kardeşlik ve barış için islam...
Ali Imran dan.. (Elmalılı tefsiri)

Şemmas b. Kays isminde bir yaşlı yahudi varmış. Küfrü ve müslümanlara karşı hiddeti, kini ve çekememezliği pek şiddetliymiş. Bir gün Evs ve Hazrec kabilelerinden birtakım ashab-ı kiram bir mecliste oturmuş konuşurlarken bu yahudi yanlarından geçmiş, cahiliyye zamanında aralarında şiddetli düşmanlık ve hasımlık bulunan bu kimselerin İslâm'dan sonra aralarındaki bu ülfeti, toplanmayı, düzelmeyi ve sevgiyi görünce: "Allah'a yemin ederim ki bunlar böyle toplandıkça, bizim buralarda rahatımız kalmaz." demiş ve yanındaki bir yahudi delikanlısına: "Haydi şunların yanlarına otur, yevm-i bûâsı (buas gününü) ve daha öncekilerini hatırlarına getir ve o zaman söyledikleri şiirlerden bazı parçalar da okuyuver." diye tenbih etmişti. "Büas günü" ise İslâm'dan önce yüzyirmi sene kadar birbirleriyle düşmanlık ve hasımlık üzere yaşamış olan Evs ve Hazrec kabilelerinin savaş yaptıkları ve Evs'in Hazrec'e galip geldiği son bir gün idi. Delikanlı dediğini yapmış ve derken bir münakaşa kapısı açılmış, iki taraf öğünmeye başlamışlar, nihayet bir çekişme, ağız kavgası olmuş, Evs'ten Evs b. Kayzî, Hazrec'den Hübar b. Sahr sıçramışlar, birbirlerine söz atmışlar, birisi diğerine: "İsterseniz bugün yine öyle bir gün yaparız" demiş. İki taraf öfkeyle gelmiş: "Haydi yaptık, silâh silâh, haydi zahireye, harre meydanına!" demişler, sözün kısası Evs kabilesi birbirleriyle, Hazrec de birbirleriyle birleşmişler, o sırada durum Peygamberimize ulaşmış, O

da yüce huzurlarında bulunan Muhacir ashab-ı kiramla birlikte onların yanlarına gelmiş: "Ey müslümanlar topluluğu!.. Allah Allah! Ben aranızda bulunurken de cahiliye davası mı yapıyorsunuz? Cenab-ı Allah sizi İslâm'a hidayet ettikten ve küfürden kurtarıp kerem (cömertlik) ve yardımıyla cahiliyyenin kökünü kestikten ve aranızı bulduktan sonra, yine eski küfre mi dönüyorsunuz?" diye nasihat edince, hepsi düştükleri tehlikenin bir şeytan tuzağı olduğunu anlayarak derhal ellerindeki silahlarını bırakmışlar, gözlerinden yaşlar dökerek birbirlerine sarılmışlar, kucaklaşmışlar ve Resulullah'a itaat ederek beraberce gitmişlerdi. Cenab-ı Allah bu şekilde Şemmas'ın fitne ateşini söndürmüş, bu sebeple hem Ehl-i Kitab'a bir öğüt, hem de müminleri onlardan herhangi birine uymaktan yasaklama maksadıyla hükmü âmm (genel) olan şu âyetleri indirmiştir:

Meâl-i Şerifi

98- De ki: "Ey kitap ehli! Allah yaptıklarınızı görüp dururken niçin Allah'ın âyetlerini inkâr ediyorsunuz?"

99- De ki: "Ey kitap ehli! Gerçeği görüp bildiğiniz hâlde niçin Allah'ın yolunu eğri göstermeye yeltenerek müminleri Allah'ın yolundan çevirmeye kalkışıyorsunuz? Allah yaptıklarınızdan habersiz değildir".

100- Ey iman edenler! Kendilerine kitap verilenlerden herhangi bir gruba uyarsanız, imanınızdan sonra sizi döndürüp kâfir yaparlar.

101- Size Allah'ın âyetleri okunup dururken ve Allah'ın elçisi de aranızda iken nasıl inkâra saparsınız? Kim Allah'a sımsıkı bağlanırsa, kesinlikle doğru yola iletilmiştir.

15 Temmuz 2014 Salı

Ramazan 14 inkisar

Be(de)n nedir ki diyor şehri mübarek:
Kazinca altından hazine bulacağın mabed..
Kuşunu (u)yutmuş kafes..
Semasiz mahpes..
Yolculukta binek..
Hacca giden deve..
Mabede gir
Putları yık
Duvarları kır
Hazineyi bul
Sonra duayla yeni bir mabed yap..
Kafesin kapısını aç
Kuşu (u)yandır
Semaya bak
Mahpese haber sal
Af çıktı..
Yolda devene bakacagin kadar bak ona diyor ibn acibe. Suyunu yemeğini ver dinlendir, seni yoluna o götürecek...

Körler ve fil hikayesi ..Bizler ve Ramazan için yeniden yazılıyor her yıl. Yürüdüğümüz ve dokunduğumuz kadar anlıyoruz. Fakirlerin halinden anlamak için diyenler kuyruğunu tutuyorlar ancak filin.halbuki az yeme içme az uyku bol kulluk /ibadet- ibadet kulluk demek cunku-gibi görünüyor formül.iste burada başlıyor farklilasmaya anlam. Herkesin kullugu başka bi seviyede anladığı miktar da öyle. Benim el yordamiyla tarif etmeye çalıştığım parça var başka bir kul bütünü müşahede ediyor. Kimi hayran..Kimi divane..Kimi yetinmiyor daha diyor. Ramazanda esen yelden cömert olmak diyor biri..Cebraille Mukabele...

Hazine bulmak için mabed yıkmaya çalışanların kalpleri kırık.Kırık çünkü kırık olmalı bi tarafı muminin.Cunku kul Rabbine ancak yokluguyla varır. Çünkü kulun aç kalmasına ihtiyacı yoktur Rab olanın..yürüdükce yokluğu artar. Kırıklığı da..Çünkü kırık olmayan gemiyi gasp edecek kaç korsan vardır (kehf)
Her halukarda turnusol kagididir inkisar kulun. Havfda mıdır recada mıdır kabzda mıdır bastda mıdır farketmez..kalbine bi baksın inkisar ı var mıdır....

انا عند من كثيرة القلوب
Ene inde min kesiratul kulub...
Ben Kırık kalplerdeyim...diyor hazinenin sahibi....
Şimdi buraya kelimeler koyalım
Fıtratallah
Fıtrat
Fitre
Iftar
Futur
Imsak
Misk
Misak
Sahur
Seher
Sihir

Ramazan 16 yerleşik

Şu dünyada bir yolcu gibi ol
dese serin ellerin iki omzumdan tutarak
Kokunu içime çekerken her şey yerli yerleşik
Uzaklastiginda önüne düşüp agladigim eşik
Elimi tut ki
Erken doğmuş gibi bir his geç göçebelik
Civarında olduğun sereful mekan bil Mekin beyti Atik..

Evini boyamislar.
Önüne sofra kurmuş uzun uzak yollardan gelen vadi yorgunu atlılar adsizlar
Biliyorum komşusu olduğun şu evin yanından fışkıran su kadar görünmez ikramı var.
Ama iki buçuk yıl sütü bırakıp ihtiyacını gidermesi bir bebeğin,yükü ağır insanın, kendi, dağların da üzerinde bir hakkı var.

Bugün oturdum da baktım kara gözlerine uzunca
"Az"larin arasına girmek istedim.
Davud hanedanligina girmek hayal mi, dağlar ve kuşlara dedim, rüzgara dedim, beni de bakisiniza ekleyin..
Ve şakımaya başlayınca sesi en güzel sözün,
Evimi dedi,dönenler ve ayakta duranlar için temizle...
Dağlar kuşlar ve biz beraberdik de farkında bile değildik.
Yaşarken anlasilmiyor ki mahiyeti maiyyetin.
Kitap gibi durulunce gökler
Ey Bekke...
Ey kitabımı ilk okuyan şehir,
Ey küçük büyük her kelimeyi inceleyen murebbi
Ey kiyametten önceki kıyameti muminin
Ey hesaptan önceki hesap
Ey tazimi yüce şerefi büyük
Ey dağları dik yokuslari sarp belde
Ey insan üzerindeki Hakk ı yaratanin
Ey çöl ve deniz
Ey Nebi yi bağrında büyüten korunak
Ey magaralarina melek degmis sığınak
Ey cikarilmadan cikilmayacak anne kucağı Mekke..
Senin iklimin sureyi Hac iklimidir. Beni de bu iklime katman,yollar vadiler aşırman, kalpteki takvayi sinaman rahmettir rahmettir keramettir. Mücadele dir iklimin...Nidadir...Enbiya kervanidir..
Teslim olana kim bilir nasıldır,Verdiğin emniyetin tadı,kul olana nasildir şehadetin kalbe karışması...

Bugünün ganimeti Enbiya ve Hac..
Yerlesiklik,
Suyunun suyuna karışması havanın nefesine toprağın toprağına geleneğin damagina, dilin diline...kıldığın cenazenin tanıdık olmasi, içtiğin kahvenin helli,surmenin göze bakış olarak çekilmesi süs değil, buhurun içine od diye çekilmesi koku diye değil..ve gülümsemek küçüklüğüne, komikligine halinin, halkalar içinde bir zerre...ateş olsa curmu kadar yer yakan, ufleyince canı kalmayan kıvılcım..

"Biz her canlıyı su ile canlı kıldık"

Zemzeme çok muhtaciz...Tüm say'ımız tüm kosturmamiz bundan...

13 Temmuz 2014 Pazar

Ramazan 15 zıt

Dün yine kaybettim kendimi Kabe'nin içinde. /kalbimin icinde/
Oluyor bazen böyle..
Zaten yön kavramim zayıf..Kıbleyi zor bulurum kiblenin dibinde.
Her zaman açık olan bir kapıyı bulamadım. Kapı duvar olmuş.gercekten.
Ben inanırım böyle şeylere.
Namazı say alanında kıldım.
Oluyor böyle şeyler biz kosturup dururken giriyor ve çıkıyor vakti namazın , nerdeysen orda kılman gerekiyor.
Say alanı soğuktu. Önce güzel. Sonra biraz esinti. Sonra bildiğin içime işledi soğuk. Kıyam uzundu, sureler uzun yolculuk..efendimizin gece yürüyüşü İsra, Mescidi Aksa, Musa'nın Hızır la yürüyüşü Kehf, sabredemezsin dedi üşümüşüm. Dışarı çıkınca fırında yolculuk, taa cenneti ma'la ya kadar..incelikli Türk milleti ma'la ya Mualla diyor Hatice annemiz orda diye, yukarı mahalle bahcesi demek oysa cenneti ma'la...yürüdüm...Filistin sokaklarında Tevrat okuyan yahudileri de düşünerek..Bangladeşli kardeşlerden bişeyler aldım. Üşümem geçmedi.
2 ,5 saatlik soğuğa maruz kalmanın bedeli olarak 5 saattir sıcağa maruz bıraktım kendimi. Damla damla çıkıyor soğuk, saflasa saflasa , süzüle süzüle...Şimdi ey kendini 1.kattayken 2.katta zanneden ve yolunu bulamayan sen, buna,
Bedel de, her şey ziddiyla kaimdir de, ziddiyla temizlenir de, daire felsefesi de , ne dersen de...her yaşadığın zorluğu buna mukayese edebilirsin..zamanında maruz kaldığın zıddı na...
Inkisar ı yazmıştım halbuki dünün kelimesi, yok göndermiyor. Benim taslakta bekleyen yazılarımı genel de bunlar oluşturuyor benim gönderdiğim ama bloggerin gondermek istemedikleri)) Vardır bi hikmeti diyorum. Bunca terlemenin...

11 Temmuz 2014 Cuma

Ramazan 13 kına


................................

-Tevbenin acısı sevaptan tatlıdır demişler.
+Demişler mi?

-Demişler de tam olarak böyle değil, delil bile getirebilirim)) Eger siz günah işlemeyen bir kavim olsaydınız Allah sizin yerinize günah işleyip tevbe eden bir kavim yaratirdi.

+Neden?

-Öyle de ondan..Çünkü tevbe uzun bir yolda seyahat edenin halidir. Sevap ise serin mescidde ikamet edenin hesabı..

+Yine başladın.

-Napayım

+Kimse okumasın diye yapıyorsun bunları! !

-Yok kimse görmesin diye

+Neyi?

-Ellerimi...

+Neden?

-Kınadığını kına gibi sürüyor ellerine kaderi yaratan...Her kınadıginda /hiç farketmeden/ öykünüyorsun bir öyküye belki de..

+Evett..anlaşıldı eziyet günleri...

-Yok yok korkma..seni böyle kabul ettim ben duzelecegiz böyle böyle merak etme. Seni yani beni temize çıkarmaya calismayacagim. Yeter ki biraz sessiz ol..

+Şeyy çok kötü olmuş ama...

-Ne?

+Ellerin... kına..çıkarabilir misin? Ya da bi bahane açıklama filan uydurabilir misin?

-Susar mısın...abdest alayım..

+vghxdtyukkbhxxeetuiplkb vvxxetujbv vvxxetujbv vvxxetujbv njjufxerijnx xxdjkkifea xxhkooiyrehknv

Susmaz...

-İnsanı en çok yoran kendidir demişler.

+Demişler mi?

10 Temmuz 2014 Perşembe

Ramazan 11-cenne

Bir bez parçası hayal edin
Yok öyle pacavra değil
Dörtgen kesilmiş, çift taraflı dikilmiş
Kosegenlerinden birer dikişi daha var
Her renk olabilir ama sarı degil
Benimki mavi
Yok öyle parlak değil
Soluk bir petrol mavisi
Annem öyle dikerdi el bezlerini
Mikrofiber değil tabi, havlu degil
Bir penye etekten mi bluzden mi artmış kumaşı  kim bilir..
Dikiş dikilen evlerin halıları iğne, dolapları artık kumaş dolu olur..
Çikolata kutularinda düğme..
İşte öyle bir bez,ama ille bez, kumaş değil
Agartici bir sey yagiyor üstüne ama doğal, yapay değil..
Ya da her gece yüz agartan bir yağmur,
Sırıl sıklam ıslanıyor ıslanıyor da,
Her selamda sıkılıp yeniden ipe seriliyor gibi..
Rüzgar tüm yakiciligiyla esiyor esiyor da
Islakligindan eser kalmıyor gibi..
Üzerinde mandal izleri, iki üç kelime
Sanki yere serilecekken tam
Biri ,dur bitmedi diye yıkayıp yıkayıp asiyor gibi..
Teravih böyle...Ramazanın ruhunu bedene bile işliyor gibi...
Ha cenne mi?
Görünmemek kaybolmak
Annemin diktigi el bezinin instagramda fon olarak kullanılamaması gibi...

4 Temmuz 2014 Cuma

Ramazan 6 yalınız

Yalın kat bir gömlek gibi üzerimizde ağırlığı hayatın, sen dokununca ya Hayy...
Yalın ayak yürür gibiyiz ipek kumsalların üzerinde sen tutunca ya Kayyum..
Okuyunca okuyunca başka pencerelere bakınca ve bakınca başka pencerelerden kendimize, nasıl küçücüğüz, sen Ekber..
Teslim ol sesin ne güzeldir senin...
Ve biz Yalın kat yapayalniz da olsak hep seninleyiz..
Müslüman yalnız olmaz
Yalnız olsa muslim olmaz

Ve huve meakum eyne ma kuntum...
O sizinledir, nerde olursanız olun...

Ve huve akrebu min hablil verid...
O size şah damarinizdan daha yakındır...

Rabbi la tekilni ila nefsi tarfetu ayn...
Rabbim beni bir göz açıp kapama bile olsa kendi kendime bırakma...

1 Temmuz 2014 Salı

Ramazan 3 Buharlaşma

Aşka aşık olmak nicedir
Nicedir terki dahi terk
Menzili olmayan durak
Sonu olmayan yol kul olmak
Anlamak ki O Samed dir
Sen topal karınca
Ateş olsan yakacagin
Curmun bile değildir
...
Her şey yok olduğunda
Kalacak tek vechin
Zamana mekana değen tek nisanesi
Sözüdür
Okunan
Tilavet olunan
Kuran Sesidir..
...
Belki biz kendisine alistirdigi kuslariz, dört dagbasina bırakılmış parcalarimiz, ölüyüz, cagirinca dirilecegiz..cagirinca uçup gideceğiz..Kuşlar gibi özgür olunca Kalbimiz...

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...