25 Ekim 2010 Pazartesi

Burada Hayat...

Hayat bu ya,bazen en sıradan tepki kabul edilmez olur.
Olur ya bazen en deli rüzgarlar delip geçemez olur.
Hani olur ya göklerden  genişiz,bir ferah nefesizdir.
Hem de bazen yer olanca genişliğine rağmen dar,biz nefessizizdir.
Öyle uçurum zamanlar da yoktur aralarında...
Hayat bu küçücük anlardan oluşuyor ya..
Biz yerde yaratılmış,yere değmişizdir,
Belki uzanmak için göğe yedi yol beklemişizdir.
Yola çıkmaya uygun bir an beklemişizdir
Belki bir türlü gidememişizdir
Belki yorgun düşsek de bir arpa boyu gitmişizdir
Dem bu demdir dem bu dem diyen ritme,
Vaktin çocuğu olarak,her an yeniden doğarak
Akarak,coşarak,akarak,sağnak sağnak yağarak
Katılmak gerekmiştir hani sırf an için,
Hayatta ansız,apansız,aralıksız and için..
Her yerde,her an,her kimleysek de için için,
Her kadehten sadece O nu için,
Diyen dervişe kulak kesilip,gözlerimizi kapatmışızdır
Anı yakalayıp ansızlığa ulaşan birine gönlümüzü kaptırmışızdır
Çocukları öpüp koklayıp belki kızıp yollamışızdır
Çamaşırları yıkatıp ütü yapmışızdır
Arada yemeği ocağa koymuş,temizlik yapmışızdır
Çantamızı hazırlamış,tüm dolap anahtarlarını yoklamışızdır
Düşününce ne çok şeyi unutmamayı hatırlamışızdır
Sınıf parası,kitap,pilot kalem,şu saçma poşet,
Fuları da almalıyız boynumuza,arabanın anahtarı
Yemek ocaktadır,geç kalmışızdır
Kırmızı ışıkta geçmemeli 70 i aşmamalıyızdır
Nöbetçiysek,bir arada gizlice ve hızlıca namaz kılmışızdır,gerçekten kılmış mıyızdır!!
Çocukları sınıfa almak için bağırmışızdır
Tuvalet kapısındaki kız ve erkekleri uyarmışızdır
Pencereden ekmek ve elma atanları, yakalamaya çalışmışızdır
Ödev yapmayan,unutan,umursamayanlara çare bulmalıyızdır
Sınıftaki yüzü gözü sarı kızın gözünün içine bakmışızdır
Ateşi çıkan her öğrenciyle yanmışızdır
Müdürün el işaretiyle odasında olmalıyızdır
Dedikodulara ağzımızı ve kulağımızı kapamalıyızdır
Nafile düştüysek orta yerine çıkamayız...dır dırdır..dırdır...
Işıkları söndürmeli,muslukları kontol etmeli farları yakmalıyızdır
Eve dönmüşüz,çocukları öpmüşüz,şükretmişizdir
Babamızın neye küstüğünü tespit etmişizdir
Eşimizi merak etmişiz,dua etmişizdir
Sofrayı hazırlamış yemek yemişizdir
Ortalığı toparlarken çay demlemişizdir
Dem bu demdir dem bu dem demişizdir
Gözlerimizi kapamış nefesimizi tutmuşuzdur
Ne canlandırır bu hayatı,ne kurtarır yerden ayağımı
Uzatmak bir an yedi göğe his elimi
O an kurtarır ancak, yakalamak o anı, kurtarır canımı
Andıkça anar beni, yaratan anı..
Ört beni,sar beni,koru beni,uçmağa erdir beni,affet beni
Acı bana,mağfiret et bana,
Buldur bana beni,
Buldur beni bana,
Buldur bana seni,
Seni buldur bana..
Canlandır anlarımı,seni anmalarla...








Bir gün daha bitti."Bulut, rüzgar, ay, güneş, felek hepsi işlerinde çalışıyorlar. Tâ ki sen eline bir ekmek geçirebilesin ve gafletle yemeyesin." Sadi ,Gülistan.Demek sadece yer için yaratılmadı insan,göğe eren gafletten kurtulur.
Bağlantı:Bakara 20-30

3 yorum:

  1. yine çok iyi olmuş. kalbine sağlık.

    YanıtlaSil
  2. Öyle bir zamana dek geldiki yazınız..Tam sorgulamalar eşiğindeyken ben..Tam da düşünürken bunları..Amin,amin,amin diyorum...Vesselam

    YanıtlaSil
  3. Elhamdülillah..Ayağımızı yerden kessin Allah...

    YanıtlaSil