15 Kasım 2010 Pazartesi

Durmak...

Durmak bize ne çağrıştırır,ilerlememek,kalmak,yavaşlamak,yetişememek,duraklama döneminin sonu hep çöküş müdür?Oysa hızla yürüyüp giderken ilerdeki ufuğa bakarak,önümüzdeki uçurumu nasıl görürüz durmazsak?Durmak lazım o zaman,tüm ahir zaman saatlerinin modern yetişemedin zillerini sustururarak..Durmak ve düşünmek,derinden derinden hissetmek.Durmak ve görmek lazım,dokunmak bazen,bazen durmak ve duymak...
Durmak ve anlamak..
Durmak-düşünedurmak..
Standing_understanding..
ve-ka-fe_a-ra-fe...
Türkçe den çok daha belirgin ingilizce ve arapçada anlam bağlantısı.Arefe bilmek demek,tanımak,önceden bilinenin hatırlanması canlanması gibi bir anlamdı sanırım.Vakfe durmak.Ayakta durmak,durmak ve çağırmak,dua..Ne küçük olduğunu anlayarak.Kocaman arafat dağının üstünde,siyah beyaz karıncalar gibi seçilmek,ayakta ve eller havada ille zilhiccenin dokuzunda,arefe gününde beklemek..Affedilmeyi,kavuşmayı,düşmanlıktan kurtulmayı,tekrar beyte dönmeyi,dönedurmayı,haceri anıp koşmayı ,hacerül esvedin karşısında selam durmayı,avcuna öpücüğünü koyup çocuk gibi gözü yaşlı ama ümitli selam göndermeyi beklemek.Durmak ve hatırlamak,veda haccını,efendimizin açık omzundan yayılan gül kokusunu duymak için yeniden durmak ve bir nefes almak,işte sesler yükseliyor,dur dinle,lebbeyk allahümme lebbeyk..Bak efendimiz Ömer e sesleniyor sen güçlü bir adamsın sakın hacerül esvedi öpmek için omuz vurma,yetişemezsen uzaktan selamla diyor,dur,koşma,dur düşün..İşte kasva,göğsü arafata dönük,şu dua böyle uzun ,Rahmetin salihleri kuşatacaksa günahlar kime gitsin diyor,efendimiz söylüyor,öğle ikindi birleşiyor,dur,kağıttan okuyup geçme..Dur,öylece dur,kendini farket,selam gönder,örümceğin,çöldeki kelerin,efendimizin elinde kurban edilmek için yarış eden develerin,yavrularını emziren köpeğin,yuva kuran kuşun diliyle,kendi dilinden utandın belli..Vakfe,arefe,hac,kurban,bayram..Neresindesin,dur ve düşün..

Düşün nedir bayram telaşın,nedir umduğun,var mı hala yatağa başını koyarken çocukça bir umudun bayrama dair,kıyafet heyecenlandıramaz artık seni,kandırma kendini var mı görmek istediğin bir düşün,razıyım rüyada yüzünü göster,bu kul varlığından soyunmak ister,diyen mısra hayat bulur mu zihninde..

Düşün ne güzel bir yerdesin,ne güzel insanların yanında,sesinle varlığınla ortamı kirletmemek derdindesin hala,elinin değdiği yerleri temizledin,şimdi gönlünü sahibinin yıkayacağı vakit,çeşmelerden zemzem akarmış ya hani,göklerden rahmet yağıyor aç gönlünü,itiraf et kirlerini,kalplerin öldüğü gün ölmeyecek bayram gecesini ihya edenin kalbi...

Hiç bir ırmağa benzedin mi kalabalıklar içinde,yoksa set mi oldun akan ırmağın önünde,düşün ,bahaneleri geç,müzdelifeden minadan aktın mı,mina da kaldın mı,yoksa rahat olasın diye oteli aradın mı,bir çadıra neleri sığdırdın,hac anılarına hangi şikayetleri,şeytan taşlayana kadar çektiğin acı şimdi yanmana değdi mi,dur üstünü örtme,düşün..anla ki bayram edebilesin...

Her şeye rağmen senden vazgeçmeyen Rabbine dön,hamdet,şükret,yan,yakıl,sevdiğini,sevdirdiğini,mucizesini,yeniden seni ellerine aldığını,şefkatle sarmaladığını,yarım kalan dairelerini sevgiyle tamamlattığını anla,anlat,dur,anla,dur,sus...

Bayram bayram olsun,her vakfemiz bir bilişe,her bilişimiz takvaya,çabamız saya,her tamamladığımız daire tavafa,her selamımız istilama,kurbanımız infak ve yakınlığa,namazımız miraca,hayatımız hacca dönüşsün inşallah...Aşkla...

2 yorum:

  1. ne sarsıcıdır durmanın ibadet olması. vurulduğum bir noktadır. ne güzel yazmışsın. duana ekle beni de lütfen..

    YanıtlaSil
  2. Sirar,lütfen beraber duralım duaya...

    YanıtlaSil