10 Aralık 2010 Cuma

Dünyanın Formülü

        Orda bir yer var uzakta.O yer bizim yerimizdir,gitmesek de,görmesek de,biliriz ki ordan gelmişizdir...Eveeet,burdan sonrası trallallallal laaaa diye gitmiyor tabi,o çocukluk şarkısındaki gibi..Hep ite kaka,çünkü,burdan sonrası dünya..
        Öyle bir yer vardı.Dışardan görünmeyen,içerden eşsiz lezzet.Adı cennet.İçinde sonsuz nimet ,yiyecek vardı,ama yoktu ne acıkmak ne susamak,ne bunların posasıyla uğraşmak,ne pişirmek,ne dondurmak,ne ekmek biçmek,ne emek...Kristal köşkler vardı ama,ne temizlemek,ne yenilemek,ne iklimlendirmek,ısıtmak,soğutmak,hatta üşümek ve ne de terlemek...İpekten şeffaf elbiseler vardı,ama ne modası geçmek,ne bedeni,ne rengi ne ahengi sorun etmek..Sevgiye tomurcuklanmış göğüslerde kalpler vardı,ama içinden kin sökülmüş,kıskançlık kaldırılmış.Eşler vardı,gözünü gözünden ayırmayan,daima aşık,gözü başka bir şey görmeyen,ama ne gurur ne zıtlık,ne kadının fendi,ne erkeğin zevki,ne de evliliğin aşkı öldürdüğünü fısıldayan bir bilgi.Sadece sonsuz nimet,sonsuz nimet,ama insana sınırsız değil,her şey serbest de şu ağaç değil..Ey insan anla ki senin bulunduğun hiç bir yer sınırsız değil,senin değil,sana yaklaşma denen şu ağaç uçurum,doruk değil zirve değil..Ama insan yaklaştı yasağa,içinde yaşadığı nimete yeni bir formül bulmaya.. Formül basit oldu,sonuç sonsuz karmaşık.İçine hata karışan her işlem gibi çapraşık.
         (Sonsuz nimet) x (hata) = Dünya
         Sonsuz nimet parantezindeki herşey hatayla çarpılıp başka bir forma daha büründü,artık yer çokluk,zıtlık,çeşitlilik yeri oldu.Nimetin yanına bir de külfeti kondu.Her nimetin bir de bedeli oldu.Sadece yemek yemenin,acıkmak,yemek bulmaya çalışmak,yemek ve çıkarmak külfetlerini saysak da yemek için mi yaşıyoruz felsefesini yapanların düşüncelerine bir göz gezdirsek,erkeklerin almak,kadınların pişirmekle ömür tükettiği yiyeceğin,artık sunisini GDO sunu filan hesaba katmasak bile dünyayı anlamaya yeter..Duyguların bu formüle girmiş hali işte,sığınmayan insanı hasta eder.Burası böyle bir yer..
         Acilen o kelimelere sarılmalı,Adem as.ın hatırasıyla,onun yakarışı gözyaşıyla,Rabbimiz,biz kendimize zulmettik,eğer bağışlamaz merhamet etmezsen,biz hüsrana düşenlerden oluruz...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder