21 Aralık 2010 Salı

Sofra Hayali

        Bir sofra hayali kuralım mı seninle,ey kendim....
        Sofraya oturdun,yanında artık kim varsa.Anne baban kardeşlerin,eşin,çocukların,ev arkadaşların,belki de yalnız.Acıkmıştın.Gün geceye durmuştu,ve sen gün içinde kaç kez  O'ndan inecek her hayra muhtaçtın,belki anladın söyledin.Belki anlayamadın,bugün çok yoruldum,acıktım dedin.Geçti.Evine geldin,kabuğuna döndün.Şükrettin.
        Sofraya oturdun.Yemekte ne vardı,yemek yapabilmiş miydin,sana yerden bitirilen nimetlerden bir şey kotarabilmiş miydin,mercimeğinden sarımsağından,soğanından..Ne tarifler üretilmişti değil mi,edna olandan.Öyle ya yediğin kudret helvası,bıldırcın eti değildi,gökten inmemişti.Buruldu için.Bismillah dedin.Adını andın,yaratanın, hem seni,hem sevdiklerini,hem yemeğini.Şükrettin.Maide de değildi zaten senin hayalin,kevserdi,teselli ettin kendini.Elin suya gitti,ismiyle sulayanın,hem seni,hem kalbini,hem gözbebeğini.Elini hatırladın belki sevgilinin,içinde su,su serin,el serin..Şükrettin.Belki şükrettiğini bile farketmedin.Senin dışında akan bir zaman vardı,içinde durana inat.Yemek bitti.Belki küçücük bir ses söyledi,belki reisi evin,sesi tok,derin,belki duygusal merhametli annenin, Elhamdülillah O' na ki,bizi yedirdi,bizi içirdi ve bizi müslümanlardan kıldı.Şükrettin.Yedirildiğin,içirildiğin,en çok da müslümanlardan kılındığın için..Hiçbir dahlin olmadan bu nimete düştüğün için,ümmeten vasaten,orta yol,itidal, ve Muhammed(sav) ümmeti olduğun için.Şahit olduğun için.Aklından geçti diğer ümmetler,en çok İsrailoğulları,sana en çok anlatılan..Hatırladın ki Musa kardeşi peygamberinin,ve dedi biz Musa ya daha yakınız ümmetinden,daha yeni,aşure günü hani,demin.Bildin ki Musa(as) görmek isterken Rabbini dağbaşı yalnızlığıyla,Rable konuşma nimetinin üstüne,görüvereyim dualarıyla,açık,aleni.Hüzünle yatağında yatarken miraca çıktı senin peygamberin.Maide istemedi sahabe gökten,örtüldü azıcık aşlı sofranın üstü,ordu doydu,ümmet doydu,adı bereket kondu yemeğin.Zemzem gökten inmedi,yerden fışkırdı da aleme yetti,ne zamanlar geçti hala hem doyuruyor,hem kandırıyor da farkedilmiyor.Demek biz de nimetin üstü örtülüyor,açık
aleni nimetler küçük çabalarla hissediliyor.Komşuya yemek verecek peygamber eşine yemeğin suyunu fazla koyduruyor..Sofra duası hiç böyle duyulmamıştı kulağına kalbinin.Şükrettin.Neden duayı ümmeti Muhammede yapman gerektiğini şimdi belki birazcık farkettin.Bir naatın dizeleri düğümlendi boğazına..

Besmele ekmeğimizin bereketiydi...
İki cihanda aziz ümmet Muhammed ümmetiydi..
Konsun yine pervazlara güvercinler
Hu,hulara karışsın aminler....




  

4 yorum:

  1. Çok etkili bir yazı olmuş.'Hüzünle yatağında yatarken miraca çıktı senin peygamberin' buradan sonra okumam için kendime gelmem gerekti. Kalemine kuvvet. Işık saçtın kalbime.

    YanıtlaSil
  2. Dilsuhan,yazarken bir haller oluyor bazen,sanki kalem asıl ben alet gibi...İnsana kalemle yazmayı öğretene hamdolsun....

    YanıtlaSil
  3. İyi ki yazıyorsun bunları... Buralarda olman öyle güzel ki, Allah razı olsun. Her okuyuşta aklımdan bunlar geçiyor işte. doymadan kalkmayı ve sana yeten yemeğin bir kişiye daha yeteceğini hatırladım böylece. daha az yemek, daha çok şükür... daha çok hüzün.

    YanıtlaSil
  4. Daha çok hüzün ne kadar daha çok neşe ve eğlencenin yanında boynu bükük kalsa da,kalıcı neşe=huzur onun içinde...yazdırana,okutana şükür,yaşatsın da inşallah,dua...

    YanıtlaSil