19 Şubat 2011 Cumartesi

Diamond...

        
         Bu sene kalp gündemime ilk kez düşen elmas,zümrüt ,pırlanta açılımı devam ediyor...Zümrüt içimde rengiyle,hala kelimelere bürünmek istemiyor,yanında yakıcı ve yanıcı bir gülle oynaşıyor  kalbimin bir köşesinde...Pırlantaysa artık bugün zamanıdır dedi,ve döküldü sayfaların avuçlarına,Mahmud Sami Hz.inin ağlayışıyla pişti,Yaman Dede nin-diamond-eski adıyla Diyamandi Molla nın yanağında yer eden gözyaşlarıyla düştü...Mevlana deyince bir gencin içine kıvılcım nasıl düşer,ilme vakıf olup hizmet diye nasıl koşar,ağlaya ağlaya gözlerinden o aşk pırlantalarını nasıl saçar,öğrenci nasıl sevilir,evlat hasreti neyle örtülür,Diyamandi nasıl Yaman Dede olur,aşıklar kıblesi Konya nın adı geçince nasıl dünya görünmez olur,peygamber aşkı nasıl yakar kavurur,nasıl inler çeşme olmuş iki göz,ağlatma da yak beni diyen kavrulmuş gözyaşlarıyla...Nasıl dil ile muhabbet arasına ikramı bile sokmaz istenmez,mektuplarla yıllar sonra gönüller fethedilir,öğretmen olmak nasıl bir şeydir,aşık yaşayıp aşık ölünür,ve bu  dökülen damlalar,pırlanta değil de nedir...Cevheri kalbimizin madenlerinde olan,döküldükçe çoğalan....





Gönül hun oldu şevkinden boyandım Ya Rasûlallah(sav)
Nasıl bilmem bu nîrana dayandım Ya Rasûlallah
Ezel bezminde bir dinmez figandım Ya Rasûlallah
Cemalinle ferahnak et ki yandım Ya Rasûlallah
Yanan kalbe devasın sen, bulunmaz bir şifasın sen
Muazzam bir sehasın sen, dilersen rehnümasın sen
Habîb-i Kibriyasın sen, Muhammed Mustafa’sın sen
Cemalinle ferahnak et ki yandım Ya Rasûlallah
Gül açmaz çağlayan akmaz, İlâhi nurun olmazsa
Söner âlem, nefes kalmaz, felek manzûrun olmazsa
Firak ağlar,visal ağlar, ezel mestûrun olmazsa
Cemalinle ferahnak et ki yandım Ya Rasûlallah
Erir canlar o gül bûy’i revan bahşın hevasından
Güneş titrer, yanar didarının bak ihtirasından
Perişan bir niyaz inler hayatın müntehasından
Cemalinle ferahnak et ki yandım Ya Rasûlallah
Susuz kalsam, yanan çöllerde can versem elem duymam
Yanardağlar yanar bağrımda, ummanlardan nem duymam
Alevler yağsa göklerden ve ben messeylesem duymam
Cemalinle ferahnak et ki yandım Ya Rasûlallah
Ne devlettir yumup aşkınla göz, rahında can vermek
Nasip olmaz mı sultanım haremgahında can vermek
Sönerken gözlerim asan olur âhında can vermek
Cemalinle ferahnak et ki yandım Ya Rasûlallah
Boyun büktüm, perişanım, bu derdin sende tedbîri
Lebim kavruldu ateşten döner pâyinde tezkîri
Ne dem gönlün murad eylerse taltif eyle kıtmîri
Cemalinle ferahnak et ki yandım Ya Rasûlallah(sav)






^Yak sinemi ateşlere, efgânıma bakma
Ruhumda yanan ateşe nîrânıma bakma
Hiç sönmeyecek aşkıma imanıma bakma
Ağlatma da yak, hal-i perişanıma bakma! ...

Yaşlar akarak belki uçar zerresi aşkın
Ateşle yaşar, yaşla değil yaresi aşkın
Yanmaktır efendim biricik çaresi aşkın
Ağlatma da yak, hal-i perişanıma bakma! ..^^^ 


  Mektuplarını mutlaka okumalı,dönüp dönüp hem de..        

2 yorum:

  1. Yaşlar akarak belki uçar zerresi aşkın;
    Âteşle yaşar, yaşla değil, yâresi aşkın;
    Yanmaktır, efendim, biricik çâresi aşkın;
    Ağlatma da yak, hâli perîşanıma bakma.

    YanıtlaSil
  2. yansam ya resulallah....yananlar yanmış hemde ne güzel yanmış,ne güzel boyası var yaradanın ,yananları nede güzel boyamış...yanarsa bu yürek bir an bile olsun,o gün benim şebi aruzum olsun.

    YanıtlaSil