9 Aralık 2011 Cuma

Bırak soğusun...

Sınanmadayız ya...Hani herşey aynı tonda yaşanmıyor ya onun için...Gece gündüz,karanlık aydınlık birbirini izliyor,mevsimler dört seyir geçirirken ay bir ayda bir kemali iki zevali yaşıyor...

İnsan insanla sınanıyor en çok..E tesbiruuun ayeti bizi zorluyor.Kalabalıklar gittikçe zora sokuyor kendiliğimizi..Ama çaresiz beraberiz,birlikteyiz,istediğimizi alıp istemediğimizi yanımızdan uzaklaştıracak durumda değiliz,en zıddımızla yan yana getiriliyoruz çoğu kez..Ve ipler her zaman sapasağlam kurulamıyor..Kopmaya yön tutuyor kimi pamuk iplikleri...

Kızıyorum kendime...Sorunsuz bir hayat istiyorum galiba,kimse kimseyi kırmasın,empati tavan yapsın,açıkça konuşmanın zararı olmasın,dobralığın tanımı yeniden yapılsın...Kopuyor zannettiğim ipin kopma korkusuyla sarılıyorum iki ucu birleştirmeye,olmuyor tabi,ya yeterince uzun değilse,ya diğer ipin sahibi ipini kontrol etmek istiyorsa..Belki öylece beklemek istiyorsa..Yok bırakmıyorum,açıklıyorum,üzülüyorum,boğazımda bir yumruk,yutkunamıyorum,başımda tamirci şapkası,onarmaya çalışıyorum..Ve işler sarpasarıyor,kalpleri tamir eden Allah düzeltene kadar..Her şeyin bir düzeni var,kainatın düzenini koyanın kanunlarının aynı formüllerle işlediği..Düzeni koyana çok seslenmek lazım,O nu çok çağırmak..Kalbi sahibine teslim etmek..Bir de güzel kalplilerden dua almak..Sihir gibi birşey...Bir rüya..Biraz aşure..Bir hurma..''buraya ait olmayan''...
Kırıldığın yerde,etrafa yayılan kokuya dikkat kesilmek,mümin misk kutusu gibiymiş ya,kırılınca ortaya güzel koku yayılan..Hz.Yusuf u çok hatırlamak lazım,aramızı şeytan bozdu deyişini,kardeşleriyle karşılaşınca affedişini..Ben nefsimi temize çıkarmam deyişini...

Allah çok büyük..Küçük hesapları alt üst edip,küçücük bir kulun küçücük kalbiyle uğraşıp iyileştirecek kadar,bu da benim anlayabildiğim kadar,çünkü ben aciz,ben çaresiz,ben canavar potensiyelinde bir hiç,ben bu kadar...

Bugün aklıma big bang geldi,hani şu küçücük kocaman dünyamızın başlama teorisi...Büyük bir patlama...Hani içimizde yaşayıp hatırlayamadığımız,yeni bir oluşum belki,ve sonra döne döne soğuma...Patladı,olan oldu,kaynağı güneş nasıl olsa,bırak soğusun....

Bırak soğu...

3 yorum:

  1. bırak soğu,ne kolay yazılıyor....
    uzun yıllar tamirci şapkasıyla gezdim bende,hala da ara ara aradığım olur kendisini ama bu aralar hamdolsunki bulamıyorum,vazgeçip bırakıyorum.çünkü başımdan enson çıkardığımda bir daha bulamayım diye iyice derinlere saklamıştım,herşeyi onarayım derken bozunca,ama tamiri zor çok zor bir şekilde...duayımı unutmuştum o aralar sanki,herşeye ben müdahil olmalıyım gibiydi,hatta herkeste benle paylaşıyordu.çok düşünmüşümdür,niye bu kadar kötü oldu,ortalık toplamaya çalışıyordum diye,'ben' mi dedim çokça,düzelteni kendimmi sandım belki hepsi.şimdi kenardan,uzaktan hatta çoğu görmezden gelerek geçiyorum,tamir etmeye vesile olamıyorsamda,bozmuyorumda en azından,daha öğrenecek ne çok şey var şu hayatta.acılarım depreşti,ama yazı iyi geldi.Allah razı olsun...

    YanıtlaSil
  2. müminin misk kutusu gibi olduğunu bak yeni öğrendim... kırılınca güzel koku yaymak ne büyük ne zarif bir yer olmalı. çiçek gibi boynu bükük olmak...

    YanıtlaSil
  3. keşke soğusa ama soğumaz kırıla kırıla büyümek nasılsa işte öyle kıransa küçülüyor sadece...
    Güzeldi güzelllll

    YanıtlaSil