28 Mayıs 2014 Çarşamba

Kuş sesi

Artık yaşlanıyorum, iyice inandım sevgili günlük.
Iki gündür yaşam ağrısı denen şeyi uyumaya direnerek almaya çalışıyorum. Bi kek yapsaydi diyordu Dale Carnegie bi kek, belki intihar etmeyecekti. İçimde bin uçurum var dibine dibine yürüdüğüm. Olsun hatri kalmasın kekin ve dale in..yaşamak sevmek ve öğrenmek kitabının üzerindeki kız kaç kek yaptı kim bilir..olsun kek yaptım. Börek yaptım. Yapıp yesem intihar etmiş olacaktım insanı öldurmüyor kendisinden başkasının zehiri, birilerine götürmeye çalıştım.Goturdum goturemedim içimden iyi bişeyler çıkarmaya çalıştım, elim ancak buna yetiyor diyerek temizlenmeye çalıştım. Üzerindeki kıyafeti çıkarmak bedenini çıkarmak kadar zor gelir bazen, bunu başardım. Sonra...
Sonra ne mi oldu. .bi kuş sesi geldi bugün mutfakta kulağıma..yok şimdiden değil yıllar öncesinden, mavi evli o köyün uzak yerlerinden ..nasıl tatlı nasıl ahenkli ..kelime ve lisanlarin kifayetsiz oluşunun bir ispatı daha..nasıl der insan kuşun sesi "cik" diye..
Şimdi ben sana o sesi nasıl yazayım sevgili günlük.. cik cik ciik cik ciki cik cik cik..duyabildin mi?
Sanmam...
Uzun sessizlikler arasından öterdi bu kuş böyle bir cümle söyler gibi noktası virguluyle..bir şarkının dizesini notasini verir gibi..huzurun nakaratiydi sesi...
Yani ben bugün bu sesi duydum diye çok mutluyum.
Mirac gecesi kabeden eve zor döndüm. Goklerden yere tekrar inen Gülden nasipsizligime yanarak. Sonra nasıl avunur insan nasıl teselli bulur deyince içime içime, namaz geldi..Namaz teselli..Hayat teselli olmaktır diyordu hamedani Dale Carnegie intihar ederken Hamedani Hayy a tutunuyordu. Demek ki kekle teselli olamayan insan namazla oluyordu...ve teşehhudu namazın ezanla ve sehadetle ilk taze kan imanla uyumu..
Ela bi zikrillahi tetmainnel kulub mu diyordu o kuş?
Ela bi zikriiillahi
Tetmainne kuuulubi....
Şimdi duydun mu?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder