4 Mayıs 2014 Pazar

mevsimi na/geh

bir yarayı kaşiyorum
boyuna, enine
günlerin gecelerin
kabuk baglatmiyor ki
hayat dediğin
indiriyor sağanak sağanak
kalbimin
derinliklerine
acısı sagaltilmis
bir yerlerine
adına umut diyorlar
su gibi bir şey
acısı tatlısıyla
arada perdesiyle
korkunun ve titreyisin
bir his işte
öyle tarifsiz
sevgin
kan ve kir arasından
akan nehir
süt
seni bilişim
bir yarayı kasiyorum ben
gecelerse aylarca
süt sagmada kalbime
bir sagimlik canım var
ellerinde..
hem sen her yaraya merhemsin..
kimse ellemesin
bu mevsim
ki simdi adına Receb diyorlar
delili yok/muş bile diyorlar
belli ki solumuyorlar
hal bu ki ya Muhavvil
zuhurunun siddetinden
alıyor çiçeklerini bahar
bak gittikçe kısalan
cümlelerim var
bu üç ay ki içinde
kelimelerim var
suskunluklarim var
ve bir sırt yangını
bir buharlaşma isteği
bir tutma bir kavuşma eylemi
yaralarim ve devalari
korku ve umut
kadehte şarap ve süt
kalbinde asılı hilalin ucundan tut
tut ki
affedildin
yetmez mi
tum yaralara
değmez mi
ellerin
/
ellerin ki
ağaç gibidir
kök salar benligime
çiçek gibidir
adı adım olsun isterim
guvercindir kanattir göktür
bu yara ki tabibim
artık sizindir, bana yüktür
mudahalemden biçare yare
artık devasi mevttir setrdir örtüdür
ellerin diyorum
öyle derin
/
sen bana bakma
utanirim
ben sana
susayim
bilirsin
çok dayanamaz
uzaklığına
kalbim
bu mevsim
beni sen al,
bana bırakma
bir göz açıp kapama
bile olsa
acır kanar içim
sen bana bakma
al beni benden
ver bana seni
bak
tamamlayamiyorum
kelimelerini

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder