Dün yine kaybettim kendimi Kabe'nin içinde. /kalbimin icinde/
Oluyor bazen böyle..
Zaten yön kavramim zayıf..Kıbleyi zor bulurum kiblenin dibinde.
Her zaman açık olan bir kapıyı bulamadım. Kapı duvar olmuş.gercekten.
Ben inanırım böyle şeylere.
Namazı say alanında kıldım.
Oluyor böyle şeyler biz kosturup dururken giriyor ve çıkıyor vakti namazın , nerdeysen orda kılman gerekiyor.
Say alanı soğuktu. Önce güzel. Sonra biraz esinti. Sonra bildiğin içime işledi soğuk. Kıyam uzundu, sureler uzun yolculuk..efendimizin gece yürüyüşü İsra, Mescidi Aksa, Musa'nın Hızır la yürüyüşü Kehf, sabredemezsin dedi üşümüşüm. Dışarı çıkınca fırında yolculuk, taa cenneti ma'la ya kadar..incelikli Türk milleti ma'la ya Mualla diyor Hatice annemiz orda diye, yukarı mahalle bahcesi demek oysa cenneti ma'la...yürüdüm...Filistin sokaklarında Tevrat okuyan yahudileri de düşünerek..Bangladeşli kardeşlerden bişeyler aldım. Üşümem geçmedi.
2 ,5 saatlik soğuğa maruz kalmanın bedeli olarak 5 saattir sıcağa maruz bıraktım kendimi. Damla damla çıkıyor soğuk, saflasa saflasa , süzüle süzüle...Şimdi ey kendini 1.kattayken 2.katta zanneden ve yolunu bulamayan sen, buna,
Bedel de, her şey ziddiyla kaimdir de, ziddiyla temizlenir de, daire felsefesi de , ne dersen de...her yaşadığın zorluğu buna mukayese edebilirsin..zamanında maruz kaldığın zıddı na...
Inkisar ı yazmıştım halbuki dünün kelimesi, yok göndermiyor. Benim taslakta bekleyen yazılarımı genel de bunlar oluşturuyor benim gönderdiğim ama bloggerin gondermek istemedikleri)) Vardır bi hikmeti diyorum. Bunca terlemenin...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder