17 Aralık 2014 Çarşamba

Birr

İyilik değil çünkü ziddi kötülük..
Hayr değil çünkü ziddi şer..
Iman değil çünkü ziddi kufr..
Birr...yeminini yerine getirmek demek ziddi ukud yeminini bozmak...

Birri şahsiyet haline getirmiş insana ebrardan deniyor. Ebrarin yeri ise Naim..
Sözlük kilavuzumuz yine..Birr için dışta bariz olmasi demek..Sözlükte kara, berr ve bahr, hadiste dış, Allah içini(curraniyye) guzellestirenin dışını (berraniyye) guzellestirir..Koyun ve keçi sürüsünü sürmek, karada yolculuk etmek, evladı çok olmak...

"Len tenalul birra " birre nail olamazsınız ayetinde kalmıştık Ali imranda...
Birr öyle soyut ki anlamı ne olmadığını anlatmıştı önce Bakara..şimdi ona ulasamazsinizin şartı geliyor.
Sevdiginizden vermedikce...
Çok sevdiklerimizden..
Soyut somut her sevdigimizden..
Zaman mekan...
Insan ...
Mal..
Menfaat..

Yürüyoruz Ali Imran da..kalbimizde kelimeler..kalbimizde Kudüs le Mekke, Meryem le Hatice birleşiyor, tüm peygamberlerle Efendimiz...Yürüyoruz..kalbimizde kelimeler..
Hayy, kayyum, istafa, savvera, ravha, kelime, muhkem, mutesabih, şahitlik, zeyg, hubbussehevat, rasihun, hub,hub, hub,lüb,ittiba, tevil, din, İlm, kanitin, muharraren, hasuren,cem...

Yürüyoruz, meyilli bir zeminde..zorunlu meyiller var yolun başında. Tıpkı anne karnında olduğumuz gibi..vücudumuzun oluşması gibi..ölerek canlanmak sekillenmek gibi..ifratla tefrit arasında kıvamı bulmak gibi..

Islamin beş şartı
Imanin altı şartı
Üstüne ihsan ve birr kavramı...

Yürüyoruz kalbimizde kelimeler, yaralar...Dilimizde dualar, Rabbim kalbimizi kaydırma diyerek hidayetinden sonra, yolumuzu buldurduktan sonra...

Uzaktan gibi yürüyorum bazen sizinle..
Bazen pesinizden kosuyorum..
Bazen yetişemeyip düşüyorum..
Bazen hub kabini öyle dolduruyor ki lub, içim içinizde oluyor...
Öyle..
Ali İmran...Benim için Meryemin Doğu tarafina yürüyüşü gibi, bir ağaca yaslanisi gibi devam ediyor...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder