16 Haziran 2011 Perşembe
Fatıma'nın Elleri
Can parçasını okudum,Kadın Oradaydıdan Fatıma yı tekrar okudum,Ehli Beyt serisinin Fatıma sını da.Ali Şeriati nin Fatıma Fatıma sı var bir de,onu bulamadım...Fatıma dan bana ne kaldı,yoğun hisler...Bir önceki yazının anafikri,ölümü güzelleştiren çileli bir hayat,hiç bir dönemi bizimkine eş değil,benzer değil...Hem saadette,hem dertte...Fatıma bir küçük kız,yanı başımdaki adaşı kızım gibi,Fatıma bir çocuk erkenden olgunlaşmış,öğrencilerimden biri yaşında belki,Fatıma çeyizi ve anasının özlemiyle peygamberin gözünü dolduran bir genç kız,gözünde titreyen umutlarla..Fatıma vefa,baştan başa,sevdiğinden sonra gülemeyen bir daha,ilk kavuşan,ayrılmayan..İçime dolan,boğazımda düğüm...Dönünce hatırlamak adına,Fatıma dan bana ne kaldı:
-Yetimliğimiz,ümmetçe,alemlere rahmet babamızı daha doğmadan kaybetmişliğimiz,yitikliğimiz...
-Fatıma nın ırmaklığı,Kevser in yoklukta saklanması, vahdetin kesrette saklandığı gibi
-Fatıma nın eli..Acıyla duvara yaslanan,ateş başında,ateş içinde,tüm kadınlığıyla,kitaplar atlamışlar sanki Fatıma nın sessiz,ama babada yankılanan kadın feryadını..Fatıma nın üstüne gül koklanmaz,o cennet kokar çünkü..Fatıma nın eli,Şifayla uzanan babasına,merhametle yavrularına,ve akarak ümmete..İnsanlar takı yapıp takmışlar,ninelerimiz ocaklarının üstüne yapmışlar..Dile destur,benim değil Fatıma ananın eli...
-Bir garip kuru ot hayali,çöl ortasında vaha gibi,kadınların medet umduğu,sımsıkı bir yumruk,kaynaya kaynaya açılan,doğuma vesile...Adı Fatıma ananın eli...
-Bir rüya..Çok eskilerden,Fatıma yı bilmezden önce,Cennet ül Baki den devşirilen koku şişeleri,ama içi gözyaşıyla dolu..Elimde Fatıma nınki...Bir koku hazırlığı,seçimde Bilal görevli,Fatıma nın çeyizi..
-Bir düğün yemeği..
-Çölden toplanan izhir otları,Allah ın aslanı Ali nin elinde,ama döndüğünde yok develeri,acı...
-Ölüme duyulan özlem,hayattan bıkma değil,arkasını düşünmeden..
-Babaya açılan pencere,ilk uğranılan,hep uğranılan olmak..
-Kadının yolunun çölden geçmekliği...
-Kırgınlık,gizem ve şiir...
Ve mersiyesi Fatıma nın,nasıl kadın kokan...
Maza aleyye men şebbe türbete Ahmed..
Enla yeşümme mede'z zamani gavaliya..
Subbet aleyye mesaibun lev enneha
Subbet alel eyyami sırne leyaliya...
Kim Ahmed in kabrinin toprağını koklarsa,
Zamanla hiçbir kokuyu koklamak istemez...
Üzerime öyle musibetler döküldü ki,
Gündüze dökülseler,onu gece yaparlardı...
allah razı olsun yazi ve paylaşimlariniz için
YanıtlaSilcanım,fatıma annemiz şefaatçi olsun cümlemize inşaallah..Rabbim razı olsun senden de,düşündürdüklerin hissettirdiklerin....
YanıtlaSiliyi ki varsın.....
pınar
Amiiin..
YanıtlaSil