Sevgili hamus bende. .hepimiz kendi sinavlarimizi veriyoruz , tasavvuf saflasmak safaya ermek demek ve herkes kendi saflasmasindan mesul, kendimi frenlemek kontrol etmek diğerinin ne yaptığını elestirmekten hep daha faydalı gibi,birbirimizle sinaniyoruz hakkı ve sabrı tavsiyeyle yükümlüyüz gel gör ki ahır zaman ...nerde ne zaman ne söylediğimiz çok önemli, instagrami çok kısa süre kullanabildim, facebook u kapattım, twitter dan sadece gündem ve edebiyati arada bir takip ediyorum .galiba yapabildigim bu. Bir popüler kültür var ve biz buna hiç düşünmeden dahil oluyoruz gibi..tasavvuf büyükleri tezgahtaki yiyecegin bile gorunmeyenini alirmis üzerinde göz kalmamış olsun diye, yemegimizin fotoğrafını ya da lokantayi paylaşmayı bunun neresine koyarız bilmiyorum. Mahremiyet vs konularına hiç girmiyorum ama emri bil magruf yapıyorum diye bu fotoğrafların altına insanları hizaya getirecek yorumlar yapan arkadaslara da üzülüyorum...söyle bi yazı yazmış yayinlamamis taslaklara kaydetmisim :) instagrama baktığım dönemde: Ekmeğini taştan Mutluluğu içinden çıkaran gelsin..
Fotoğraf çekmek kolay mı, değildir tabi, tasarımı ışığı bilmediğim bir sürü ayrıntısı var muhtemelen. Fakat düştü elimize instragram diye madem,bir çok şey daha girmeli içine sanat için sanat yapmiyorsak madem. Madem ki anı paylasmaktir, mesafeleri yok edip birbirinin hayatına misafir olmaktır amaç, her misafirlikte gozetilen bir edeb vardır, ve her guzellikte illa edeb illa edeb vardır.. Sade hayat diye bir davamiz var, vardı,hala var mı, olmalı.ikiden fazlasına çok deniyor lisanda. 9 a kadar birinci kademe,10 dan sonra çok çok.. Demem o ki asgari hayattan azami ruh çıkaranlara ihtiyaç var. Ekmeğini taştan çıkarmak gibi bu..Ne varsa herkesin de elinde, ondan çıkarmak bir duyguyu..Dünya ya açılan dünya kadar pencere var..manzaralı manzarasiz mutluluğu sadece manzaraliya odaklamak bir öbürüne haksızlık değil mi, komşu haklarından birinin penceresinin güneşini kapatmamak olduğu günlerde değiliz. Birimiz 12.kattayken birimiz kotta kalan bir dairede pencereden merdivenin altını görüyor olabiliriz.internet her yerden çekiyor,değil mi? Birimiz kiraz yerken bir digerimiz ne kadar para verirse versin kiraz bulamıyor olabilir, ya da buzzlu taze hurma fotoğrafı koyarken ben ağlayacak birileri çıkabilir, çocuğum derken çocuğu olmayanı hiç dusunmemis olabilirim. #incelik zor iş...
Bilmem ki..Rabbimiz hepimizin dağınıklığını toparlasin halini düzeltsin. Ben de selam ederim....
Sevgili hamus bende. .hepimiz kendi sinavlarimizi veriyoruz , tasavvuf saflasmak safaya ermek demek ve herkes kendi saflasmasindan mesul, kendimi frenlemek kontrol etmek diğerinin ne yaptığını elestirmekten hep daha faydalı gibi,birbirimizle sinaniyoruz hakkı ve sabrı tavsiyeyle yükümlüyüz gel gör ki ahır zaman ...nerde ne zaman ne söylediğimiz çok önemli, instagrami çok kısa süre kullanabildim, facebook u kapattım, twitter dan sadece gündem ve edebiyati arada bir takip ediyorum .galiba yapabildigim bu. Bir popüler kültür var ve biz buna hiç düşünmeden dahil oluyoruz gibi..tasavvuf büyükleri tezgahtaki yiyecegin bile gorunmeyenini alirmis üzerinde göz kalmamış olsun diye, yemegimizin fotoğrafını ya da lokantayi paylaşmayı bunun neresine koyarız bilmiyorum. Mahremiyet vs konularına hiç girmiyorum ama emri bil magruf yapıyorum diye bu fotoğrafların altına insanları hizaya getirecek yorumlar yapan arkadaslara da üzülüyorum...söyle bi yazı yazmış yayinlamamis taslaklara kaydetmisim :) instagrama baktığım dönemde:
YanıtlaSilEkmeğini taştan
Mutluluğu içinden çıkaran gelsin..
Fotoğraf çekmek kolay mı, değildir tabi, tasarımı ışığı bilmediğim bir sürü ayrıntısı var muhtemelen. Fakat düştü elimize instragram diye madem,bir çok şey daha girmeli içine sanat için sanat yapmiyorsak madem. Madem ki anı paylasmaktir, mesafeleri yok edip birbirinin hayatına misafir olmaktır amaç, her misafirlikte gozetilen bir edeb vardır, ve her guzellikte illa edeb illa edeb vardır..
Sade hayat diye bir davamiz var, vardı,hala var mı, olmalı.ikiden fazlasına çok deniyor lisanda. 9 a kadar birinci kademe,10 dan sonra çok çok..
Demem o ki asgari hayattan azami ruh çıkaranlara ihtiyaç var. Ekmeğini taştan çıkarmak gibi bu..Ne varsa herkesin de elinde, ondan çıkarmak bir duyguyu..Dünya ya açılan dünya kadar pencere var..manzaralı manzarasiz mutluluğu sadece manzaraliya odaklamak bir öbürüne haksızlık değil mi, komşu haklarından birinin penceresinin güneşini kapatmamak olduğu günlerde değiliz. Birimiz 12.kattayken birimiz kotta kalan bir dairede pencereden merdivenin altını görüyor olabiliriz.internet her yerden çekiyor,değil mi? Birimiz kiraz yerken bir digerimiz ne kadar para verirse versin kiraz bulamıyor olabilir, ya da buzzlu taze hurma fotoğrafı koyarken ben ağlayacak birileri çıkabilir, çocuğum derken çocuğu olmayanı hiç dusunmemis olabilirim. #incelik zor iş...
Bilmem ki..Rabbimiz hepimizin dağınıklığını toparlasin halini düzeltsin.
Ben de selam ederim....