22 Nisan 2019 Pazartesi

Hakikat


Her harfin bir sırrı, manası var muhakkak, çıkış yeri , sesi etkisi ...

حاء

Benim için nefes , göğsün tamamını kaplayan bir en ve dipsiz bir derinlikten gelen sıcak rüzgar, alimler gayb aleminden diyor. 

" Hak bir gönül vermiş bana 

Ha, demeden hayran olur "


حق kelimesi geldi durdu bir denge gibi , bütün zıtlıkların ortasına, kurb ile cenb in , kadın ile erkeğin, dünya ile ahiretin, kendiligimiz ve ötekinin , afakla enfusun merkezine ...

Anlamak için çok yolumuz var, şimdi sezgiler .. Içimde bir rahatlama bu gerilimin ortasina hak gelmesinden,bir korku hakkın kılıç gibi keskinliginden, kurşun gibi hedefini bulmasından,bir emniyet hakkın bizatihi Allah cc olmasından, Allah 'ın rahmetinden ..

Hukuk suresi nisa, der dururken " hak "kelimesini bunca hayretle karşılamak...acizlik , hamd ...

Bir munasiplik anlamı var ki , ufuk .. mafsal boşluğu anlamı var ki, iki şeyi bir arada tutan, yine nisayla eş zamanlı " hamd ve kuşluk namazı " hadisinden ... 

Nerelere hak demiş efendimiz derken , teheccüd duasıyla kurşun gibi gelen ,hayatımızın dengesi , onunla her taşın yerini bulduğu, Allah cc zatı, vaadi, sözü, cennet, cehennem, nebiler, efendimiz, saat/kıyamet hak...

Ölüm hak..

Demek nerde karışırsak oraya bu kelimeleri koyacağız, her şey hallolacak ...


Ve kelime tarayarak iz sürelim:

حب:

tane, tohum, hap, çekirdek, hububat, habbe, zerre, asıl, kaynak, menşe, mebde, dane, tahıl, tanecik

Aşk, sevgi , muhabbet 

حت:

silerek çıkarmak, kazıyarak çıkarmak، oymak , kazımak , aşındırmak 

حث:

yüreklendirmek,teşvik etmek,  üstelemek, özendirmek, sevk etmek, cesaretlendirmek, zorlamak, tavsiye etmek

حج:

susturmak,mücadele etmek, yenmek, ikna etmek, inandırmak, yönelmek, hacca gitmek


حد:

 kısıtlamak, (mevta için) عَلَى yas tutmak, من elini bağlamak, من tutmak, من mani olmak, من durdurmak, من geri tutmak, من zaptetmek, من yasaklamak, من küçültmek, من ufaltmak, matem tutmak, sınırlamak, من eksiltmek, yas tutmak, hudutlamak, من azaltmak, ağlamak, kuşatmak, üzülmek, hudutlarını çizmek, kederlenmek, hüzünlenmek, karalar giyinmek

حذ:

çabucak kesmek

حر:

Isınmak, sıcak olmak 

özgür, hür, azat, özert, saf, katışıksız, (karşı) عَلى samimi, kurtulmuş, müstakil, izin verilmiş,

حز:

Çentmek, yontmak, yarık oluşturmak, ağacın kabuğunu soymak, yiv, acı vermek 

حس:

Hissetmek,sezmek, yakınlık duymak, hissetmek, ..dan emin olmak, merhamet hissi beslemek

حش:

tırpan,orak vb ile biçmek, su içindeki bitkileri akışı kolay olsun diye kesmek

حص:

payına düşmek، değerli taştan küçük bir parça 

حض: 

cesaretlendirmek, teşvik etmek, özendirmek, yöneltmek, kışkırtmak, sevk etmek

حط:

koymak, yerleştirmek, indirmek, boşaltmak, من azaltmak, küçültmek, yatırmak, sermek, aşağı indirmek, alaşağı etmek, yere yıkmak, devirmek, düşürmek

حظ:

şans, talih, baht, pay, felek, kader, takdir, kısmet, ikbal, mukadderat, alın yazısı

حف:

kırpmak, ovarak çıkarmak, kaplamak, parlatmak, tüyü yolmak, sakal vb.ni kısaltmak, ovmak, kabuğunu soymak

حق:

gerçek, hak, doğru, hakikat, layık, doğruluk, makul, hukuk, uygun, gerçeklik, münasip, hakiki, realite, sahi, aslına uygun, pay, yetki, güç, kanuni yetki, eder, adalet, mülkiyet

حك:

kazımak, kaşımak, çitilemek, ovmak, ovalamak, sürtmek, tahriş etmek

حل:

çözmek, من beraat ettirmek, في / عند / ب durmak, ب bulmak, في kalmak, ب başına gelmek, sökmek, في geçici olarak ikamet etmek, ب isabet etmek, tahlil etmek, في beklemek, ب rast gelmek, analiz etmek, في durdurmak, ayrıştırmak, في kapatmak, (partiyi, kuruluşu i) kapatmak, في menetmek, feshetmek, serbest bırakmak, eritmek, gelmek, gevşetmek, erimek. , ulaşmak, açmak, yetişmek, halletmek, varmak, vasıl olmak, başlamak

حم:

Isıtmak 

حن:

Halden anlamak duygudaş olmak çok özlemek çok istemek 

حو:

Yeşil siyaha dönmek 

حي:

yaşamak, devam etmek, hayatta olmak, baki kalmak, sürmek, canlanmak, tecrübe etmek...

Sanki bir yıkım/ yapım çalışması var bütün fiillerde.. Yıkma, hazineyi bulma çalışması..

Sür çıkar agyari dilden taa tecelli ede Hak 

Padişah gelmez saraya hane mamur olmadan ...🌱

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder