27 Nisan 2019 Cumartesi

Hakikatin Peşinde

Hakk' ı bulmak kolay mı ..

Mümine düşen bir ömür boyu hakikatı aramak değil mi... 

 Size ayetlerimizi afakta ve enfuste göstereceğiz, size hakikat ayan olacak , ayetine bakınca, iç ve dışta ayetleri okumak ömürlük bir ders değil mi ..

Insanın içini ve dışını tanıması, görmesi okuması, birleştirmesi anlamlandirmasi hep bir yolculuğun semeresi . Tasavvufta nefis mertebelerini aştıkca, psikolojide kendini gerçekleştirdikce , budizmde nirvanaya ulaşınca vaad edilen hakikat ne ola ki..Bilmenin ağırlığıyla basit ameli nasıl bir araya getireceğiz, kendimizden ne bekleyeceğiz..

Altın ve bakır filminden bir sahne, ilâhiyat öğrencisi ilim talebesi kahramanımız hastalık, yokluk , aile maişet derdiyle derslerden geri kalır, azarlanır, kapı onunde dinler dersleri ,son sahnelerde biz onu kapi önündeki ayakkabıları düzeltirken görürüz... Hakikat kalbin selamete ermesidir desek ...

Okuduk , anladık , düşündük, bağladık ve ... hayat ...kocaman bir kafa , ağır cümlelerle ne yapacağız acaba.. Yemek temizlik çocuklar iş geçim iliskiler alış veriş uyku / namaz oruc hamd istigfar tebessum sadaka döngüsünde kurb - cenb geriliminde hangi tarafımız öbürünün rengine boyanacak , yemek temizlik düşünceli  ibadet mi , ibadet düşünceli meşguliyet mi var hayatımızda..

Ekmegi tuza banıp yer gibi 

Geceleyin ateşler içinde uyanıp 

Ağzını dayayıp musluğa su içer gibi 

Sevmek mümkün...

Küçücük varlıklarız.. Basit hayatlarımız.. 

Ama manayla yükseliyor her şey, biz manamız kadarız, yalnızken neysek o kadarız ..Neyi beslersek o büyüyor, rutinlerimiz neyi besledigimizi gösteriyor.

Basit görünen zor savaşlarımız var bizim , sabah namazından sonraki 1 saat uyku/kuran ? Kahvaltı / oruç? Isteklerin/ ihtiyacları? Biriktirmek / vermek ? Can/canan ? 

Yine bir film Bab-aziz , cananın bahçesini canınla süpür.. Filmdeki eli süpürgeli deli ..

Amatorluge övgü.. Kapıda otur , ayakkabı düzelt, sormadan konuşma , sorulunca da az konuş, bulaşık yıka, gülümse, büyük düşünceleri yut ki amelin çok küçük.. 

Düşün..

O' nu düşündükçe 

Gül dikmek ellerinin değdiği yere ,

Atlara su vermek 

Dağları sevmek 

Bir yeşil zeytin tanesiyle iktifa etmek 

Bir mavi denize dalmak, mümkün...

- Ne olmayı bekliyorsun ?

- Hiç....

- Neyi arıyorsun?

- Hakk' ı ...

Bulana yürü.. Medine' ye .. O ' nun kalbinde sadrında hayatında hakikat...

Bir yatsı namazı sonrası, saat 9 buçuk suları, bir temiz abdest almışsın, ama acizsin yolda uyuyakalmışsın, yolda ne gördüysen -rüya gibi - yolculuğa dair / yormuşsun.. Simyacı.. elinde toprak çamur kalbin , bazen bir su, bir çiçek çölde, bir kartal , bir kum fırtınası, yağmur , arabanın lastiği patlamış , kayışı kopmuş, gece çöle sırtını verip yıldızlara uzanmışsın.. 

Medineye varmış, gül sularıyla elinin yüzünün karasını yarasını kapamaya çalışmışsın, kimse durdurmamış, ehlen demişler, yürümüşsün sanki belkıs olmuşsun ayaklarının altında döşenmiş kristaller , kokuyla mest , ayakların yere basmıyor , yüzünde peçe, kimse seni görmüyor, cennet bahçesine varıyorsun.. Yeşil halıya değil daha gerisine oturuyorsun uzun kalmak için, cennet bahçesine ,buyur denilene kadar girmiyorsun , selam veriyorsun acizce, selam veriyorsun , seni babandan  daha iyi tanıyan peygamberine .. Cennet bahçesinde ne yapılır bilmiyorsun , O nun sesini duymak istiyorsun..Cennette sohbet.. Zem zem iciyorsun . Akan zamanı durdurmak ister gibi...

Bu dünyadaki küçücük bir yansıması ahiret hallerinden en güzellerinin, sonu Hakk ve hamd olan ...

Zümer son ayetler : 

73)Rablerine karşı gelmekten sakınanlar da gruplar halinde cennete sevkedilecek. Nihayet oraya vardıklarında cennetin kapıları açılmış olacak; bekçileri onlara, "Selâm size! Hoş geldiniz! Ebedî olarak kalmak üzere buyurun girin cennete!" diyecek.



 74)Onlar da "Bize verdiği sözü yerine getiren ve cennetten bize dilediğimiz yerinde mesken kurabileceğimiz yurt bağışlayan Allah’a hamdolsun!" diyecekler. (Bunun için) çalışıp çabalayanların ecri ne güzel!



75) Meleklerin de rablerine hamd ile yüceliğini dile getirerek arşın çevresini kuşattıklarını görürsün. Böylece insanlar arasında HAKK ile hüküm verilir ve şöyle denir: Bütün övgüler âlemlerin rabbi olan Allah içindir.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder