25 Ekim 2019 Cuma

Mesneviden bir nefes: Ruh/beden geriliminde insan

Elçi Hz Ömer ile hemhal olunca ,,halden hale geçip , güzel haller tadınca ..

Geri dönmek zor geldi.Ruh bir gezintiye çıktı , güzel ruhlarla buluştu , dünyaya inmek zor geldi

Yabancı mı bu hal bize , sohbetten çıkınca , güzel ınsanların yanından dönünce nasıl hissediyoruz ?

Hanzala munafik oldu diye ilan etmişti hanzala , bu hali yaşayınca ..
Eğer o hali muhafaza edebilseydiniz melekler sizinle musafaha ederdi dedi Allah rasulu ..
Hal ne imiş makam ne böyle anladık .. 

 Işte böyle hissedip elçi sordu :

Bu can kuşu bu ten kafesine nasıl girdi ? 

Bundan sonra , can bedene sıkışınca , katı kesif taraf latif tarafa galip gelince , acıktım susadım , üşüdüm canım şunu istedi deyip karsiladikca , ruhun istekleri görünmez duyulmaz oldu. Can kulağını acmak için bedene biraz kulak tıkamak belki.. Gaflete pay bırakmamak dedik..

Deve ve süvari örneği .. Sevdiğine kavuşmak isteyen süvari , yavrusundan ayrı yola düşen bir devenin uzerinde .. Suvari uyuduğu anda deve geriye ..

Beden ve ruh gibi.. Ruh uyumayacak , gaflete düşmeyecek ilerlemek için ..

Nasıl ... Nasıl yapalım , ne yapalım...

Çokça sığınalım ..
5 vakit dağ gibi namaz ki sabit tutsun sağlamların...
Namazın özü secde, her şeyimizi toparlayıp sıfırlanalım.
Seçmenin özü dua... Kendimizden çıkıp O nu çağıralım ..
Duanın özü ilişki , konuşma .. Rabbimizle konuşalım , arz-ı halimizi sunalım , halimizin tebdilini isteyelim ..

Esmasıyla yalvaralım , istigfarla, hamdle , salavatla ,bol salavatla,adabina uygun, gizli açık , gece gündüz yalvaralım .. Efendimizin dualarına bakınca yerken içerken giyinirken rüzgar esince ay görününce güneş tutulunca gece bastırınca tan yeri ağarınca ... 
Bana her şey seni hatırlatıyor 🦋

Dua edelim, konusalim ki Iliskimizi canlı tutalım .. Can kulağımız O sese açık olsun ki okuyalım , gülün kulağına fısıldanan efsun bize de fisildansin, emreden nefisten biraz kurtulunca hatalarımızı görmeye, kendimizden çıkmaya başlıyoruz kendimizden çıkınca ilham almaya.. 

O zaman kurtuluruz bu tereddutten , ak sakallı bir dede beklemekten.. Iyi yapınca da olmadı demeyiz , ne yapsam olmuyor demeyiz , yanlış yollar güzel görünmez gözümüze ki insana süslü gösterilen genellikle şehevattır, düşmeyiz o çaresiz karanlıklara , günah hayalleriyle puslu hayallere ....

...munaacattan birazcık ;
"
Şimdi tekrar ne yapsam dedirtme bana yarabbi
taşınacak suyu göster,kırılacak odunu
kaldı bu silinmez yaşamak suçu üzerimde
bileyim hangi suyun sakasıyım ya rabbelalemin
tütmesi gereken ocak nerde?
"

, fısıldanır da can kulağına o efsun , olaylarla insanlarla kainatla kitapla... Bilmesek de hangi suyun sakasıyız orda su oluruz , hangi ocak tutecekse orda ateş...




 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder