ve kelimeler....kelimeler, seni istediğin şeyi aramaya teşvik etmeleri açısından yararlıdırlar ancak aradığını kelimelerle bulamazsın. Eğer bulabilseydin, bu kadar çabaya ve nefs mücadelesine gerek kalmazdı...

31 Ekim 2012 Çarşamba

yolda


şimdi nefesini tut..
dizlerin kadar olsun kapladığın yer..
gözlerini yum..
dinle...
ve bak nedir sana verilen yol azığı..
neyinle gideceksin menziline..
dünya yoldan başkası değil..
yolun kuralı bu...
sende olanı, olmayanı ortaya çıkarmak..
onun için bunca akmak
bunca durulmak
gözlerim yaşlanıyor..
gözlerin yaşlanıyor..
kirpiklerimiz dökülüyor...
gözlerimiz dökülüyor kirpiklerimizden..
gözleri ışıl ışıl..
O nun..
ışıl ışıl gözleri..

artık...zaman,
gökyüzünden takip edilen tek..
göğü müşahadeyle ayarlıyorsun kulluğunu,
ayın şekli şemali,güneşin ışığı belirliyor buluşma anlarını,
bedenin ruhla,ruhun sahibiyle..
gök başlı başına şehadet,
gök ki sevgiliden sonra el değmemiş tek hatıra..
ve gizemi göğün,nazı,
geceler..
on geceler,
kırk geceler..
rüyaların, sana özel filmlerin,
terliğini çıkar ki sen derin bir vadiden geçmektesin..
hayallerin,pınar başında bir ceylan,
ve tevbeler tevbesi..
sahi sen kimsin..

bir sefere çıkarıyor seni işte hilal,
kaybolsun tüm teknolojiler,
bize gözleri yeter..
Allah ın senin üzerindeki hakkı, sefer..
Yollara düşüyorsun,
üzerinde kefenin..
dağlara çıkıyorsun,
çadıra sığamıyorsun,
ille gök olsun tavanım diyorsun..
dünyanın ve dünyalığın tel örgülerini aşıyorsun..
güneşin batışını izliyorsun mesela..
Rabbin ne romantik..
sen ve O..
O ve bunca insan,sel,sen damla..
Hayret ya Rab,iki kişilik beraberlik nasıl mümkün bunca kalabalıkta..
Arafatta..
Annen ve babanın dünyada ilk buluştuğu yerde
Zilhiccenin dokuzunda..
Zamanla mekanın buluşmasında sen..
Seni dünyaya indirenle buluşuyorsun..
Dur diyor,şimdi güneş batana kadar konuş,
anlat bana nerelerdeydin aslında kimsin sen..
senin vakfen bu..varsa tek marifetin ..
battı mı güneş,sel ol ak,
coş anmakla seni en çok seveni..
uzun uzun yürüyeceksin..
yürümek düşünmek demek..
uzun düşünmelerle bileceksin şeytanın seni vurduğu yeri..
büyük cemreyi taşladığında arkana bakmadan gideceksin..
arkana bakmadan gitmenin anlamını bileceksin..
sana düşmanlık edene savaş ilan edeceksin..
h/iç savaş uğultusu duydun mu ..
dinle...
bitmeyecek,üç gün taşlayacak,
dört gün birleyeceksin...
her gününü bu on dört geceyle mayalamayı dileyeceksin..
sonra güzel bir düş isteyeceksin..
düşeceksin..
parçanı bulamayacaksın..
yola devam edeceksin...
bileceksin ne küçük ve aciz olduğunu..
yalnız olduğunu
yalnız olduğunu
yalnız olduğunu..
muhtaç olduğunu..
öylesine kul olduğunu..
bir garip yolcu olduğunu..



dostunu sevgilinin yanına gönderirken
yine
yeniden
gözlerini dökeceksin..
yıldızlara bakacaksın..
yaşayacaksın.
yaşlanacak gözlerin..
şükredeceksin dolu dolu..
sabrın tahammül değil şükür olduğunu bileceksin..
yaşayacaksın..
ölme sevincine ulaştıran bir yaşama sevinciyle..
şiir gibi yaşa yaşayacaksan..
ki yol,
ki sırat,
''salih ameller manzumesidir''...
''ıyd mubarek olsun''...



 

23 Ekim 2012 Salı

Döne döne durmaya...





Kabe ihramını giydi..
Sevgilinin peçesini açması gibi...
Sonrası tarifsiz..
İnsan sevgilisini kıskanır değil mi,
Kıskanmıyor,seviyor sevenleri..
Sevgilinin etrafı insan seli..
Akıyorlar,dönüyorlar,öpüyorlar..
Bu sel burada durmayacak,
İçi içine sığmayıp
Dağlara çıkacak..
Döne döne seyreylediği leylasını bırakacak,
Mevlasına koşacak..
Akacak..Taşlayacak..Yaklaşacak..
Koşacak ..Dönecek..
Dua edecek...
Hacc edecek..
Sonra inse de dağlardan kimisi
Dağı kendine yoldaş edecek,
Geçip neharı,dost edecek leylayı,
Oturup dizi üste ,Hu çekecek...



O selin içinde bir damla olmak hayali...
Tüm sevdiklerini o damlanın içine toplama gayreti..
Çabucak kuruyuveren,birden coşuveren bu damla..
Akibeti belli değil...
Minada..
Müzdelifede
Arafatta
Meşarul Haramda
Kabe i Muazzamada
Ateş olsa cürmü kadar yer yakacak olan bu damla,
Helallik ister,hepinizden..
Duyan duymayana söylesin..
Helallik ister ki
Burası mahşer..
Mahşer..




 

13 Ekim 2012 Cumartesi

Hayatımızın iyilestiricisi

4-5 yıllık döngüler halinde yaşadığımızı düşünüyorum..kurs gibi,level,merhale gibi..hazırlığı atlayanlar üstten ders alanlar olsa da,ben iki ileriyse bir geri gibi..olsun yolda olmak guzel,değil mı:)bundan önceki gorev yerimde cok net farketmiştim,Ozel hazırlanmış bir topluluğun icine resmen koymuştu Rabb beni,sonra aldı avuçlarına buraya koydu..sadece beni değil benden başka dokuz kisiyi daha ve hikayelerini.. 
Birbirimizin is arkadasıyiz komsusuyuz akrabasiyiz ,müdür muavini zümresi ne lazimsa osuyuz.Bazen ipler dolansa da bu yuzden cozmeye calisiyoruz biz kimiz ve niye bu ekipteyiz???Hepimizin başka hikayeleri var,başka acıları başka yaraları,başka ya da benzer amaçları...kimin yarası kanayiverse,digerinden pansuman gibi çıkan bir cümle var ama,kalbim altını çizip duruyor,biri digerinin elini yüzünü yıkıyor sanki,gecti hepsi diyor..yaşananlar bosa gitmedi..
-olsun bak buraya geymişsin,gelmişiz...
Bir sehir için kolay kurulmaz bir cümle bu,İstanbul a ,
Neden geldim istanbula
Takıldım kaldım avara
Simdi bin kere pişmanım
Gelmez olaydım 
Der de sair,diyemez Mekke ye...nerelerden gecmissin,ne cok acımış canin belki,ama bak buraya geldin...
Not:burada hayat  umreci ve hacilarinkinden farklı geçiyor..Allah galiba ibadete dönmüş bir hayat istiyor,sınırlı günde sınırsız ibadet yerine,hayatın icine sinmiş yaşayan ameller istiyor..nefis Cidde'yi ruh Medine'yi isterken Mekke muhteşem cekim gücüyle topluyor,gerekirse sıkıyor gerekirse acıyor hamdolsun..tokezliyorum sıkça,cekistirip duruyorum kendimi ordan oraya..
Ama olsun,buraya geldim ya....
Buraya,Mekke'ye hayatımızın iyilestiricisine...

12 Ekim 2012 Cuma

ve güç ver taşıyabileyim taşıyabileceğimi..

Şimdi tekrar ne yapsam dedirtme bana Yarabbi
Taşınacak suyu göster
Kırılacak odunu
Kaldı bu silinmez yaşamak suçu üzerimde
Bileyim hangi suyun sakasıyım ya Rabbelalemin
Tütmesi gereken ocak nerde?
İsmet Özel

8 Ekim 2012 Pazartesi

Suudi Arabistan da kadın olmak...

Bu yazıyı cok farklı bir haleti ruhiyeyle yazdığımı itiraf ederim.hatta etikete bu ne perhiz bu ne lahana turşusu bile yazilabilir,durumumun birini kinamakla alakalı olduğunu düşünüyor ve yazmaya devam ediyorum:)
Aslında üzerine tez yazılır bu başlığın..ama benim küçük gözlemlerimle idare edin..suudda kadın olmak deyince akla gelen bir resim var..simsiyah bir silüet..bir çift göz..evet yabancı bir göz için bu kadarı bile fazla denebilir...peçe görünmez olmak kadar sihirli bir şey bence,gizemli,buradaki adıyla abaya,cilbab özgürlük...resim baktığınız acıyla değişir ya belki içerden bakmak da diyebiliriz buna...
Görünür olmak üzerinden gidersek bizde pek cok kadın tipi vardır,pek cok sınıflama,sadece başörtülü  ve basortusuz diye ayırmazsınız,cok bakimlilar,doğallar,basma etekliler kot pantolonlular sporlar klasikler erkeksiler feminenler..burda tek kadın tipi var dışarda nerdeyse hepsi aynı,belki göz bile görünmüyor ama içerde,bizim en bakımlı ablalardan bakimlilar..manikursuz,makyajsiz ve fonsuz hatun yok,evin icinde asla örtünmüyorlar ve evleri genelde çift girisli,böylece hiçbir yabancı erkekle karsilasmiyorlar.bu kılık kıyafet bakım ısinin genc yasli diye bir istisnasi bile yok:))vitrindeki kıyafetlere hayretle bakmıştım ilk geldigimde,kim giyiyor bunları diye:)bayan için bu kadar feminen çalışan bir yer daha var midir bilmiyorum..kız cocukları icin bile hazırlanan ürünler oyle çeşitli ki..kadının iç yüzü pembe desem abartmış olmam arabanın bile pembesi cok burda,şoförler siyah olsa da)bakım konusunu uzatmıyorum varın gerisini siz duşunun..Ama parfümü geçemem...burada en önemli seylerden biri guzel koku..her alışveriş merkezinin yarısı kokucu desem abartmış olmam..eskiden bizim hacılar gelirken getirdikleri o ağır kokuları nerden bulurlardi acaba..kokunun hası burda..:)
Arabistan'da yaşayabilmek icin yanınızda bir erkek olmalı:)sizi taşıyacak gezdirecek koruyacak,alışveriş yapmanızı sağlayacak,para kaynağı sağlayacak..eğlenmenizi sağlayacak,size bir yardimci sağlayacak,yardımcı ev isleri ve çocuklarla ilgilenirken siz giyinip suslenip cocuklarınızı seveceksiniz..şoförünüz sizi arkadaslarınızla yapacağınız haflelere(parti) ya da gece yarısı başlayan düğünlere ya da hareme götürecek...Yani cook rahatlar anlayacaginiz..
Dilinden belli oluyor insan bir de yürüyüşünden..buradaki kadınlar gercekten bizden farklilar,konuşurken bir şey akıyor zannediyorsunuz,yürürken dalgalanıyor..biz konuşamıyoruz sanki,yutkunuyoruz..
Genc çiftler görüyorum bazen haremde ,bembeyaz entarili bir genc yanında siyah kadifelere sardığı bir mücevher taşıyor sanki..Hanim burda kıymetli ..Eskiden kalma  çoklu evliliklerde ise gözlemlediğim su,dost olmuş kadınlar birbirine,ve hepsi
Bakıyorlar eslerinin gözlerinin icine:)
Ha,bir de yemek temizlik vs.yemegi genelde hazır yiyorlar et tavuk pilav pişiren yerler var,kocaman cipsler var,çikolatalar cerezler,mamul(hurmali kurabiye) ve hurma var..bir de vazgeçilmez Arap kahvesi...buranın ikinci kokusu kakule,buradaki adıyla hell:))temizlik kısmı biz titiz Anadolu kadınlarına pek uymayabilir,mesela biz hali yıkatiriz onlar her Ramazan oncesi degistiriyorlarmis:))ve malesef nerden geldi bilinmez bazilari ayakkabiyla eve girebiliyorlar:(yani yemek temizlik sorunu yok,yardımcılar o devasa evin içindeki banyolu odalarında yatılı kalıyorlar..cocukları parka genelde onlar getiriyor,okula şoförler bırakıyor..ve yardımcılar genelde yabancı uyruklu,bu yuzden bizi de yardımcı ve şoför zannetme olasılıkları var:))ha bir de yardımcıların yüzü peçesiz genelde..misafirliğe bile yardımciyla ve bol ikramla gidiliyor..misafirlikler carsamba Perşembe gecesi yogunluklu olarak yatsıdan sonra basliyor.çeşit çeşit meyve suyuyla basliyor ki taif narı meşhur kavun bile var,kahve hurma,kurabiye ,cay börek (sembuse ki o da satılıyor), meyve ve ardından pilav üstü et yemeğiniz geliyor...ev sahibimize yaptığımız ziyaretten gecenin bir yarısı şaşkınlık ve başörtümüze ruj lekeleriyle donduk:))))
Soldan bir sagdan dört kez opuldugunu ve ev sahibinin bu kadar cok akrabası olduğunu bilmiyorduk:))


Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...