ve kelimeler....kelimeler, seni istediğin şeyi aramaya teşvik etmeleri açısından yararlıdırlar ancak aradığını kelimelerle bulamazsın. Eğer bulabilseydin, bu kadar çabaya ve nefs mücadelesine gerek kalmazdı...

24 Mart 2013 Pazar

Tahammül et kendine...

Bizim hikayemiz...Dünyaya inişimiz...Mekke...İnsanın ilk indirildiği yer..Hikayeme en başından bakmama,şaşırıp kalmama,günler süren ağlamalarıma karşı yeniden,daha demin,yine,insanlarla ilişkilerime bakıp,benim sipariş ettiğim değil,seçtiğim değil,tercihim değil,senin muradın diyerek çığlıklarımı susturmalarıma ithafen.. Hani Adem as.yıllarca tevbe etmişti de yine Rabbinden aldığı kelimelerle tevbesi kabul edilmişti.RABBENA ZALEMNA ENFÜSENA VE İNLEM TEĞFİRLENA VE TERHAMNA LENEKUNENNE MİNEL HASİRİN..Sonra tevbesi kabul olunmuştu da yine de affedildin cennete dön denilmemişti.Dünya bedel yeriydi..Yasak ağacın dünyayı sarmıştı dalları yaprakları,ve cennetteki her nimet çarpı hatanın sonucuydu külfet..Dünyada her nimetin bir külfeti vardı..Hatanın bedeliydi ispat,kim daha güzelleşecek yeri dünya,bedelsiz külfetsiz nimete ulaşana kadar bedel ödeme yeriydi..Pişman olduğun şeyin sağlamasını yapma yeri...Onun için döndüğümüz her yol,vazgeçtiğimiz her hata sağlama için yeniden çıkacaktı karşımıza..Yani kendine tahammüldü zor olan..Vazgeçmek ayrı zor,vazgeçtiğinle yüzyüze gelmek apayrı zor.. Bir yıl oldu Mekke de iskan edeli sakin olamadım..Önüme koyulan şu gayet soyut imtihan yemeğini,olayları,insanları,hisleri ve halleri yiyeceğim derken aşçıyla cedelleştiğimin pazarlık yaptığımın farkına varalı..Son hadis dersinde efendimizin yemek ayırt etmediğini,asla bir yemeği beğenmediğini söylemediğini okuduk..Bir arkadaş yüzünü ekşitmenin sözden beter olduğunu söyledi...Şimdi burdan bakınca,çok ağladım ,çok güzel sofralara alışkınım ben,bunları yiyemem diye..En başında demiştim,anne sütünden kesildim yemek yiyemiyorum diye... Evet..Zamanı var..Kimileri daha kolay anlıyor kimileri daha zor..Ben zor anlayanlardanım..Geçtim sandığım kendimlerle yeniden imtihanım..Giyinmeyi,güzelliği seven,herbal,süslü,lüksü seven,feminist,şekilcilikten uzak:)iş gönülde diyerek uçan,temiz ve düzenli,entellektüel,vs..vs...ruhsal sıfatlara hiç girmiyorum...ve itiraf ediyorum,hepsi ayrı ayrı bir bütünden bin kat iyidir:)yani bu yemenin tek formülü sevmek..hepsini,herkesi... yani, insan küçücük kendinde boğulup kocaman nimeti göremeyendir yani, kabenin dibinden yukarıya daha çok bakmalı.. nerde ukba yoğunsa orda dünya çok kıskanç bir kuma gibi hırslı,unutmamalı... yani eller yahşi ben yaman eller buğday ben saman... yani, anladım işim bitmez sana yalvarmaktan gayrı... Mekke seni çok seviyorum.. Arka sokaklarını da..

14 Mart 2013 Perşembe

Yara kanarken...

El cek tabip el çek
Yaram üstünden. .
Sen benim derdimi
Bilebilmezsen...

Nedir derdin dersen bir ah yukselir içinden. .kalbin serha serha ...bitmedi yarilma vakti yaralarinin..iyileşmedi hastalıkların. .gör diye cisimlesti de çıktı karşına sapmalarin...gorunme duyulma anilmalarin...simdi küçül küçül yok ol olabilirsen...firsat bu firsat..sen sev de gerisi boş de...vallahi alem bakmasa yüzüme aldırmam sen yüzünü cevirmezsen de, diyebilirsen...bir bedel bu belki de...sevilmenin cinsinden sevilmemen de..sonra ah de nur dağına dogru..ala şefa hufra...bir ucurum kenarindan at kendini..gör parçalanmışligini ve bil bakara bitmedi...amenerrasulu caresizligin caresi icine islemedi..bir avuç sana yetmedi..içinden gecenler ...ahh...bakara bitmez. ...bitmedi...
Ölemiyorsan bayil...bayilmadan ayilamazsin....:)

10 Mart 2013 Pazar

Eyyy

enkaz altında kalmış ruhumun gecekondu girişimlerini mühim olan katılmak mühim olan ne gibi seslenişlerimi kayda alan ey... hep ümit- ten uzak ve korku- dan da beri duruşumu, nefes nefese rüyalarımı, ıslak yorgun ve sıcak ve bun şiir gibi hislerimi hayra yoran ey... ben-den- iz-den sevgili anne arkadaş kardeş eş-olmaz- leş gibi hallerimi setr eden ey... bugünki ödülleri haketmediğimi biliyorum... mesaj alındı desem de kıt aklıma bırakma.. kalbime fısılda ki ben, çok unutkan,cedelci ve inatçıyımdır... yaptığım her şey bir derme çatma,yıkık dökük... ama sen...yıkık döküklerin içindesindir... yıkık dökükken hem,iyiyim zannettirme yalvarırım.... umudum...umudum...umudum... *yiğit için yaptığımız ev en güzel ev seçildi.. *ırmak sınıf birincisi ödülü aldı... *nagehan...yok olasıca..ölemedi gitti,hala çırpınıyor:)
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...