78 - her nerede olursanız, ölüm sizi bulur; yüksekçe yerlerde tahkim edilmiş şatolarda bile. Onlara bir iyilik dokunsa, "bu Allah'tandır" derler; onlara bir kötülük dokunsa, "bu sendendir" derler. De ki: "tümü Allah'tandır." fakat ne oluyor ki bu topluluğa, hiçbir sözü anlamağa çalışmıyorlar ?
79 - sana iyilikten her ne gelirse Allah'tandır, kötülükten de sana ne gelirse o da kendindendir. Biz seni insanlara bir peygamber olarak gönderdik; şahid olarak Allah yeter.
(Nisa suresi)
Iyilik - kötülük nedir ? Sorusunun kişinin içindeki gerçek cevabı, kıvamını,sosyal duygusal mantıksal zekasını gösteren bir veri gibi düşünebiliriz..
Elmalılı en açık ifadeyle iyilik Allah 'ın ihsanı , kötülük insani yardımsız bırakmasıdır diyor. Bunu anlayabilmek için fikhetmek gerekiyor, فقه de farklı açılımlar yapacak anlamlar beklemiştim, çok açık bir şekilde anlama kavramada incelik zeka bilgide öne geçme idrak etme anlamları var..
Aldığımız eğitimin fikhetmeye yaraması gerekiyor. Ille kendi ilmi hâlini..
Kişi kendi başına gelen hadiseleri , karşılaştığı ya da Zaten içine doğduğu ya da beraber oldugu insanları okumak zorunda.
/ki حدث de ilk yeni meydana gelen olay anlamı da var , söz söyleme ve abdest bozma ihtiyacı var ,ortak ozellikleri insanın içinde işlem görmüş bir verinin çıktısı olmaları, geçen hafta seyyie yi anlamlandırmaya çalışırken insanın vücudunda oluşturduğu süt anlamında olduğu gibi/
Eğer kendi kitabını doğru okuyamazsa sebebi bir başkasına yüklemek çok kolay , psikolojideki bütün savunma mekanizmalarının kaynağı bu.. Insan savunma ve iddia makamında bütün okuma yetisini kaybediyor, kitap saklama telaşına giriyor :(
Sebebi bir insana, olaya en kolayı Allah 'a yükleyerek kurban psikolojisine girmek yapılabilecek en kolay iş.
Iyiligi ihsan değil hak ediş, kötülüğü de yardımsız kalmak, kendi nasibini bağlamak, mesajli bir imtihan olarak degil de haksızlık olarak gördüğümüzde kulluk halinden çok uzaklarda bir yerde kaybolmuş görünüyoruz.
Byron katie isimli bir yabancı yazarın " olanı sevmek " isimli bir kitabı var , çalışma adini verdiği bir içe dönük okuma farkındalığı gerçekleştirmeye çalışıyor. Kitabın sadece bir kaç parçasını okuyabilmeme rağmen bütün bu altı çizilmiş satırların Nisa süresinin bu ayetlerini anlamam için olduğunu farkettim, " Her şey Allah tandır ile iyilikler Allah tan kötülükler sendendir" iki ayeti arasında çelişki görmek şaşılıktan başka bir şey değil..
Olanı sevmek kitabında olaylar üzerinden giderek şöyle diyor yazar,
Ben gerçeği severim.. Hayali, olması gerekeni , benim senin beklediğini değil, gelecek günleri geçmiş özlemi değil şu anda var olan gerçek neyse iyi odur. Biz buna hasene deriz hayır deriz , Hayrın hasenin nerde olduğunu siz bilmezsiniz, ben bilirim diyen bir Rabbin ellerindeyiz..O hem Rahman hem Rahim ... Hayatımızın her safhasında, Rabbin hayatımıza, en küçük detayımıza her dokunuşunda Onun güzel esmasini okumak nasib olsun...
Amin..
Kitabi her gördüğümde,
Ömer bin Abdulaziz e sorarlar,
- Neyi seversin?
- Mukadderatı
Nisa suresinin en başından beri kalbimize vermek istediği nasibe kadere kismete rıza gösterme halinin, üzerin e tek söz söyletmeyecek , ama dedirtmeyecek tavan ayeti...
Her şey Allah tandır..
İyilikler Allah tan kötülükler sendendir....
Demek ki âlemlere rahmet olarak gönderilen peygamber bile onca bereketiyle, nasipsize yine kurak toprak görünür....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder