Allah Teala’nın bir muradı var , Efendimizin bir kulluğu ve ahlakı var , bu Murat ve ahlak birbirine öyle uyum gösteriyor ki , o kalp bir anten gibi vahyi kendine çekiyor. Çünkü O ‘ nu arıyor .. O’ nun ahlakına uyumlu bir ahlakla , temiz yaşıyor.
Bu noktada cüzi iradeye bakmak gerekiyor, neyi seçtiğimiz , alıcılarımızı nereye çevirdiğimiz mühim. Efendimizin kalbi , aklı, duruşuyla toplum içindeki yeri, evvelen elEmin , sonra hulukin azim …
Efendimizin hükümlerinde bir Allah mührü, vahiy , melek desteği, Cebrail’le istişare ,ashabına danışması ve kendi reyi var. “Ben de bir beşerim “açılımında , O nun Allah’a çok açık pekçok yerinin yanında bir de insani yanı var ki O nu Allah cc olmaktan ayırıyor . Kul peygamber …
Yemesi içmesi hanımıyla münasebeti var. Bize üsvei hasene olacak o insan güzeli haliyle Allah a nasıl kul olunuru öğretiyor. “ Beşer “ bütün güzel anlamlarıyla beraber bize Allah a ulaşma yolunu müjdeliyor. “Yiyen içen çarşılarda gezen “bir insanla , Allah ile buluşan , Onun ayetlerine muhatap olan satıh olan bir insan , iki ucu hayırla takvayla birleştiren insan , muhteşem bir hayat motifi …
Oradaki o muhteşem motiften kendi hayatımıza nasıl bir örneklik çıkarabiliriz , bağlanma şeklini o motiften hareketle kuracağız . İçi Allah’la dopdolu olan Allah resulü bile ben bir beşerim diyorsa biz de insanlara Allahlık payesi vermeyeceğiz, güzel kula öykünmek olabilir ancak bizim muhabbet tabiiyetimiz …
“Sizin dünyanızın işlerini siz daha iyi bilirsiniz “ deki anlamı böyle anlayabiliriz , Efendimizin Allah la yaşadığı bir hayat var , O nun terbiyesinde O nunla yalnız kaldığı bir yer, diğer tarafta kocaman kalabalıklar …
“Efendimiz de bir beşerdi. “
Sahabenin efendimize kendini anasını babasını feda ederek yaşadığı bir hayat var , ne derse canlarına Sefa bulan bir topluluk.. Başında kuş varmış gibi hareketsiz dinleyen.. Bir de bir hurma yetiştirme faaliyetindeki bir soru, böyle yapın dediniz düşük verim aldık. Ben de bir beşerim diyor Allah resulü .
Zamanımızda bir yanda da Efendimiz üzerine hiç muhabbet iklimi görmemiş , hiç bir sünneti hayatına geçirme gayreti yaşamamış bir yerden gelen cümleler , o da bir beşerdi , kendi dönemine kendi toplumuna hitap etti, şimdi olsa şöyle yapardı gibi nerden tutulsa tuz buz olan cümleler…
Ne kadar güzel bir sadelikte yaşamış beşeriyetini, mirac gecesi yaşadığı yakınlıkta gözünün gördüğünü gönlü yalanlamadı diyor Rabbi , düşünürsek hz Musa bir peygamberken dağa vuran tecelliden kendinden geçiyor, içteki veri gözün gördüğünü karşılayamıyor.
Tasavvufta da buna çok dikkat edilir , sarhoşluk kendinden geçmişlik halinden sığınılıp istikamete çalışmak tavsiye edilir. İstikametin en temel direği de namaz , doğru dürüst kılınan bir namaz , Allah tan beslenme, şarj olma ve O enerjiyle şu dünya hayatını doğru düzgün yaşama.. Efendimizde gördüğümüz gibi..
Sizden biri bana derdini daha güzel anlatabilir , ben ondan yana hüküm verirsem ateş parçası vermiş olurum buyuruyor. Kendi içimizde Allah ile kul hesabını dikkatli yapıp takva libasına bürünmemiz gerekiyor, insan kendi kendini bile kandırabilir , ama vicdan mekanizması Allahı hakkıyla bilmek için donatılmış içimize.. Bu vicdanı Allah için en güzel kullanan yine Efendimiz… Takvada en önde yine efendimiz, insan ilişkilerinde en önde yine Efendimiz, Kemal bu demekmiş demek, iki ucu beşer olmakla rasul olmayı böyle güzel bir arada tutmak, dünyada böyle güzel yaşamak..
O güzel motiften örnekler çıkarmak için , Allah merkezli , peygamberine itaatli kullar olmak için istikamet isteyeceğiz Rabbimizden
İhdinassıratel müstekim… 🌿
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder