Hac ve umre ayetleri...Allah ım,ameli felsefesi için göndersiysen bu mübarek ayetlerin bizi,temsilen,nolur yardım et...Bakaraya başlarken uzun bir yolculuğa çıkar gibi hissetmiştim,ya gidersem demiştim de ''herkes gittiği yerde tamamlar inşallah demişti''can...inşallah...
Hac..Mücadele..arafatta tanımak kendini..kendinle tanışık olma hali burası için yine yeniden..Hiç tanımadığın haliyle... Bir yabancıyla karşılaşmışım gibiyim ben burda kendimle..Sonra taşmak,dağlardan taşlara,vadilere müzdelifeye..Falikulhabbe venneva..Dolup taşmak gibi tohumların çatlaması,tanelerin tomurcuklanması,doğumu kainatın..Zor..ama elzem ve güzel..nasıl yedi şavt bir tavaf edince,yorgun bitap düşünce,en son içinden çıkan Rabbena seslenişinin arkasına sen neysen o gelecek ya,kimine dünya,kimine ahiret,kimine hasene düşer..Arafat vakfesinin arkasından da ,bunca sıcak,yorgunluk,çer çöp,takvalıyım taklidinin azıksızlığıyla katmanlar kazınınca yine duan kalacak ortada,ne istiyorsan osun sen...
Bildin mi şimdi kendini,eğil o zaman,taş topla..70 tane topla..İlle kendini taşla,insanların bazılarından olma,ki onlar güzel söyler,söylediğine Allah ı şahit tutar..Ama düşmanın en kıyağıdır o...Cedel vardır içinde çünkü,inadı vardır...
Teşrik günleri..tanı kendini,insanın kendini görmesinden güzeli yok,kendini gören ben yaptım onlar yapmadı der mi,Allah u ekber der,taşını toplar,kendini taşlar,kurban diye kesilir,eti serilir kurutulur da o günler etlerin kurutulduğu günler olur...
Etlerini ser yere,kanların kurusun,öldüğün yerden dirileceksin..Ölmeden önce öleceksin,dirilmek için...Sat kendini ki,Rızası satın alsın seni..Ne kadar eder senin etin..eyvah ucuza gittim endişesi olmadan Rauf ve Rahim olana satılmak...Rabbena duasına hasene isteyenin üstü,rızasını istemek,Raufluğuna satılmak Rabbin...
İşte beklenen ayet,Udhulussilme Kaffeten...Et,kan,can,kalp,ruh,göz,kulak,ayak,el toptan selamete erin,daralmayla,sıkıntıyla sıkılarak..Allah sıkar kulunu,taneler tomurcuklansın diye,bir yer selamete ersin diye...Şeytanın adımlarına uymayın...Yine yemek meselesi,şeytanın adımları hep lokmadan sonra geliyordu bu ayetten başka..Bu ayet,toptan yediğimiz her gıda...etin ,ruhun,gözün gıdası her neyse,onun arkasından uymamak şeytanın adımlarına...
Şeytanı taşla,arkasından çıkan kocaman nefsi kurban et,edebilirsen...Kolay gelsin...Kolay gele...Her an hacdasın,hayatta....
ve kelimeler....kelimeler, seni istediğin şeyi aramaya teşvik etmeleri açısından yararlıdırlar ancak aradığını kelimelerle bulamazsın. Eğer bulabilseydin, bu kadar çabaya ve nefs mücadelesine gerek kalmazdı...
31 Mart 2012 Cumartesi
Etiketler:Çocuk etkinlikleri,tefsir notları,
bakara,
tefsir notları
30 Mart 2012 Cuma
Taif..
Yollar neye göre yapılır acaba..İçimde yine uzun yollar gitmek var..Ama dün bir tuhaf,olur ya bazen yol kıvrılsın istenir,ya da dümdüz akıp gitsin,ya da daire çizsin,içerde bir karşılığı var..Bu sefer farklı içim bir uçurumun tam kenarında durasım var..Yol..Hayat..Bir yol neye göre yapılır sahi...Taif yolu efendimizin yürüdüğü iz üzere yapılmış..Bir yanı dönüyor,uçurumun kenarından..Yürümek bizde anlamını kaybetmiş..Yürümekle beraber,ipekten ayaklar,taş ve kan da anlamını kaybetmiş.Galiba biz anlamı kaybetmişiz..Efendimiz için ''taşlandığı yer'' ifadesini bunca rahat kullanışımız ondan..Bir yer..Taştan..Sığındığı efendimizin mağaraya benzer bir yer...Ne çok ihtiyacım var bir mağaraya...Yakılmış içi,simsiyah,yangın yeri her yer,nar...
Ağaçlar...Kara dut,incir ve nar..Altından geçerek dallarının girdiğimiz bahçe,Addas ın elleri nerde?Ninova nerde,Yunus un ve tüm peygamber kıssalarının yadigari,dudağın duası besmele..Nar..Üzüm..Teselli..Teslim olan biri..Bunca acının sonrasına bir tebessüm..Dağlar meleğini gördüğü için mi bölük pörçük yarılmış bu dağlar..Mekke nin dağları yekpare,bunlar çakıl taşları gibi..Haşyetinden mi un ufak oldular Ya Rabbi,efendimizin hüznünden mi...
Canım toprak istiyor ne zamandan beri,bahçeden bir parmak tozu nasibim,elime değen nar çiçekleri..renk ve tat,kırmızı ve acı..Hepsi yerli yerinde..Ardından piknik..Dünyada olmak zor..Roller karmaşık,nefis bukalemun gibi bir şey..Yollarda arabaların üstüne atlayan maymunlar..Hayvanat bahçesi..Ağla,araba liseli kız servisi,şöför küçük haylaz kardeş gibi,ağlamamak için gül..Nerde içindeki değerli yük,ara ara toparla..ağla,kaybet rollerini,gidemedin ya Kabe ye bir duvarı çevir madalyonun öbür yüzü gibi mültezeme,koy kollarını başını,şikayet et kendini,sahibine...
Her şehirden Mekke ye dönmek ne hoş,her seferinde lebbeyk hissetmek,evim evim güzel evim hissinin Mekke yle örtüşmesi...Kardeşlerini yanında taşımak,büyüğünü içinde..Kendini onun içinde,vs. vs.
Ağaçlar...Kara dut,incir ve nar..Altından geçerek dallarının girdiğimiz bahçe,Addas ın elleri nerde?Ninova nerde,Yunus un ve tüm peygamber kıssalarının yadigari,dudağın duası besmele..Nar..Üzüm..Teselli..Teslim olan biri..Bunca acının sonrasına bir tebessüm..Dağlar meleğini gördüğü için mi bölük pörçük yarılmış bu dağlar..Mekke nin dağları yekpare,bunlar çakıl taşları gibi..Haşyetinden mi un ufak oldular Ya Rabbi,efendimizin hüznünden mi...
Canım toprak istiyor ne zamandan beri,bahçeden bir parmak tozu nasibim,elime değen nar çiçekleri..renk ve tat,kırmızı ve acı..Hepsi yerli yerinde..Ardından piknik..Dünyada olmak zor..Roller karmaşık,nefis bukalemun gibi bir şey..Yollarda arabaların üstüne atlayan maymunlar..Hayvanat bahçesi..Ağla,araba liseli kız servisi,şöför küçük haylaz kardeş gibi,ağlamamak için gül..Nerde içindeki değerli yük,ara ara toparla..ağla,kaybet rollerini,gidemedin ya Kabe ye bir duvarı çevir madalyonun öbür yüzü gibi mültezeme,koy kollarını başını,şikayet et kendini,sahibine...
Her şehirden Mekke ye dönmek ne hoş,her seferinde lebbeyk hissetmek,evim evim güzel evim hissinin Mekke yle örtüşmesi...Kardeşlerini yanında taşımak,büyüğünü içinde..Kendini onun içinde,vs. vs.
16 Mart 2012 Cuma
kristensenn
kristensenni okumak iyi geldi.internet yeni geldi.susmak iyi geldi.kalabalıkta yaşamaya alışkın değilim,sınıfa inmek iyi geldi.yurt ortamında lay lay lom olmaya ayarlı bir yapım olduğunu farkettim,zor geldi,oysa evimde seccademi serip oturmayı özlüyorum,bu benim için yalnız olmak demek....cumartesi mescidi,pazrtesi fakülteyi,salı hadisi,çarşamba iyice fakülteyi düşünüyorum,Kabeye gidemesem halim harap..uzaktan gelen sesin burukluğu tuhaf,anne baba eş çocuk kardeş...arkada bıraktıklarım..müdahil olamamak garip geldi..susup Allah a bırakmak güzel,kenara çekilip halleriyle başbaşa bırakıyormuş hissi kötü geldi..Ha ne diyordum,ne demiş kris:)
''
O yıllarda Allahtan başka dostumuzun olmama sebebi, Allahtan başka dostumuzun hakikaten olmamasıydı. :) Evet, bizi çok aşırı insan kapasitesinin üstünde sevenlerimiz ve kendisini haddimizi aşarak deli sevdiklerimiz, anamız bacımız kardeşimiz, eşimiz dostumuz yoldaşımız varsa da, onlardan yana bir beklenti içerisine girmeye sıcak bakamıyorduk, çünkü çok ufacık azıcık bir beklentimizi bile karşılayamasalar nasıl kahrolacaklarını biliyorduk. Bunca imkansızlık içerisinde onları bir de biz üzmektense kafamızı kaybetmeyi yeğliyorduk, ki kafamız çok değerliydi, özel bir tasarım sonucu, özene bezene yaratılmıştı, mühim bir kafaydı kafamız, koleksiyonluktu. O kafayla her şeyi anlıyorduk, anlaşılıyorduk, çünkü araya fanilik girse de aramızı yine Allah yapıyordu, çok acayip yapışları vardı onun. En kral arkadaşımız, yegane dostumuzdu Allah, o yıllarda ve sonraki yılların tamamında ona resmen tapıyorduk. Biz ona azıcık emeklesek, o bize uçarak geliyordu. Hem "Size şurdan bir uçarım..!" anlamında ağzımızın payını veriyor, hem de "Yettim ya kulum!" anlamında derdimize derman oluyordu. İşimize el atmaya görsün, olanlar oluyordu celle celâlüh.''
mustasan da mustafasan da yazısı da başka bir alanıma iyi geldi..tugçe mutlaka oku:))insanların beni nasıl algıladıklarını önemsiyormuşum çokça,burda susmayı deniyorum..''Aslında ben'' cümlelerimi yutmaya çalışıyorum..
''
O yıllarda Allahtan başka dostumuzun olmama sebebi, Allahtan başka dostumuzun hakikaten olmamasıydı. :) Evet, bizi çok aşırı insan kapasitesinin üstünde sevenlerimiz ve kendisini haddimizi aşarak deli sevdiklerimiz, anamız bacımız kardeşimiz, eşimiz dostumuz yoldaşımız varsa da, onlardan yana bir beklenti içerisine girmeye sıcak bakamıyorduk, çünkü çok ufacık azıcık bir beklentimizi bile karşılayamasalar nasıl kahrolacaklarını biliyorduk. Bunca imkansızlık içerisinde onları bir de biz üzmektense kafamızı kaybetmeyi yeğliyorduk, ki kafamız çok değerliydi, özel bir tasarım sonucu, özene bezene yaratılmıştı, mühim bir kafaydı kafamız, koleksiyonluktu. O kafayla her şeyi anlıyorduk, anlaşılıyorduk, çünkü araya fanilik girse de aramızı yine Allah yapıyordu, çok acayip yapışları vardı onun. En kral arkadaşımız, yegane dostumuzdu Allah, o yıllarda ve sonraki yılların tamamında ona resmen tapıyorduk. Biz ona azıcık emeklesek, o bize uçarak geliyordu. Hem "Size şurdan bir uçarım..!" anlamında ağzımızın payını veriyor, hem de "Yettim ya kulum!" anlamında derdimize derman oluyordu. İşimize el atmaya görsün, olanlar oluyordu celle celâlüh.''
mustasan da mustafasan da yazısı da başka bir alanıma iyi geldi..tugçe mutlaka oku:))insanların beni nasıl algıladıklarını önemsiyormuşum çokça,burda susmayı deniyorum..''Aslında ben'' cümlelerimi yutmaya çalışıyorum..
11 Mart 2012 Pazar
Kısa Kısa.
Farkediyorsunuz ki yazamıyorum..Burası çok farklı bir mekan...Ağzınızdan çıkan her söz size yol su elektrik olarak geri dönebilir:)Bu her yerde böyle demeyin burada çok kısa sürede dönüt alıyorsunuz.:)Şakalara bile dikkat...O yüzden iyi eksilir,kötü artar korkusu yazdırmıyor..Burası susma yeri,susmak en iyicesi..
Bu aralar duyduğum çok ilginç cümleler oldu,buraya tereddütle gelip en kısa zamanda dönmek isteyenlerden...Çok güzel..Allah ın her kulu özel..Kendi çağırdıklarında da var bir gizem:)
Örnek cümleler:
*Lebbeyk ne demek uçakta anladım..Yani o kadar kaçtım,yine de beni çağırdın,buyur geldim...Buyrun benim...Burdayım..Bakalım ne olacak...Buralarda kemençemi çalacağım yer var mı?
*Allah beni buraya kulağımdan tutarak getirdi..Hemen dönecektim,annem babam hac yapmak istedi,sonra nişanlandım,nişanlım da hac yapmak istedi,hala burdayım...fonda 90lı yılların türk filmi müzikleri lui lui lui...Ama ona nasip oluyor tüm yardımlar,dualar,ne hikmetse...
*Ağlaya ağlaya gelen,dağlar üstüme üstüme geliyor diyen birinden,''ben tabiyim..buraya getirildim,kararım yok,ne dense uyacak durumdayım....
Bu aralar duyduğum çok ilginç cümleler oldu,buraya tereddütle gelip en kısa zamanda dönmek isteyenlerden...Çok güzel..Allah ın her kulu özel..Kendi çağırdıklarında da var bir gizem:)
Örnek cümleler:
*Lebbeyk ne demek uçakta anladım..Yani o kadar kaçtım,yine de beni çağırdın,buyur geldim...Buyrun benim...Burdayım..Bakalım ne olacak...Buralarda kemençemi çalacağım yer var mı?
*Allah beni buraya kulağımdan tutarak getirdi..Hemen dönecektim,annem babam hac yapmak istedi,sonra nişanlandım,nişanlım da hac yapmak istedi,hala burdayım...fonda 90lı yılların türk filmi müzikleri lui lui lui...Ama ona nasip oluyor tüm yardımlar,dualar,ne hikmetse...
*Ağlaya ağlaya gelen,dağlar üstüme üstüme geliyor diyen birinden,''ben tabiyim..buraya getirildim,kararım yok,ne dense uyacak durumdayım....
9 Mart 2012 Cuma
Sıralama..zuhurat..bulutların üstünde uyumak
Zuhurata tabi olmak müthiş bir şey..
Bu cuma,yolculuğumuzdaki 3. cuma..Üç cumadır olmazsa olmaz sohbetimiz ayarlanıp,programlanıp bizi nerelerden çekip oturtuyor halkaya,uçağı kaçırtır,bir tanıdığa sizi misafir eder,uykunuzu açlığınızı yorgunluğunuzu acizliğinizi önünüze serip bir yerlerde uyumaya götürür,amaç sohbettir,zuhurat ipleri takılıp gönlün boynuna götürür sahabeyi yetiştiren feyz nehrine..Sohbet,ölmedikçe devam edilmesi gereken,ilaç,deva,gıda,su...3 cuma...
İlki istanbulda,konu adab..
İkinci medinede,konu aşk...
Üçüncü mekkede konu müminin vasıfları...
Üçü de vakıf evinde,baba ocağında,maddi manevi nimetlerle...
Anadoluda bir inanış var..Hastalığa şifa için türbede uyuması tavsiye edilir,iyi olacak hasta uyutulur...Çok imrenmiştim Hilal e haremde uyuyuverdim deyince..Dün ilk kez nasip oldu...Bir saat çantanın üstüne başını koyup,üstüne değerli şalı örtüp bulutların üstündeymiş gibi uyumak...Şifa olur inşallah...
Bu cuma,yolculuğumuzdaki 3. cuma..Üç cumadır olmazsa olmaz sohbetimiz ayarlanıp,programlanıp bizi nerelerden çekip oturtuyor halkaya,uçağı kaçırtır,bir tanıdığa sizi misafir eder,uykunuzu açlığınızı yorgunluğunuzu acizliğinizi önünüze serip bir yerlerde uyumaya götürür,amaç sohbettir,zuhurat ipleri takılıp gönlün boynuna götürür sahabeyi yetiştiren feyz nehrine..Sohbet,ölmedikçe devam edilmesi gereken,ilaç,deva,gıda,su...3 cuma...
İlki istanbulda,konu adab..
İkinci medinede,konu aşk...
Üçüncü mekkede konu müminin vasıfları...
Üçü de vakıf evinde,baba ocağında,maddi manevi nimetlerle...
Anadoluda bir inanış var..Hastalığa şifa için türbede uyuması tavsiye edilir,iyi olacak hasta uyutulur...Çok imrenmiştim Hilal e haremde uyuyuverdim deyince..Dün ilk kez nasip oldu...Bir saat çantanın üstüne başını koyup,üstüne değerli şalı örtüp bulutların üstündeymiş gibi uyumak...Şifa olur inşallah...
4 Mart 2012 Pazar
Mekke i Mükerreme de..
Bize gönül kabesi gösterildi şimdiye dek,dostlarının batnında kalp atışlarını dinledik hep..Bebek kalmak iyicesiydi,kolay olanı hem,hem de anne karnında...
Sütten yeni kesilmiş bebek gibiyim...
Alışacağım ek ve değerli besinlere...Nasıl manevi gıdalar seriyor Rabbim önüme,laf anlamaz bebeğim,annemin sütünü istiyorum diyor kalbim,yutkunamıyorum lezzeti.Bir kar tanesi olup ağzında eriyip gitmek istiyorum bir mübareğin...Yeşil kubbesinin karşısında sevgilinin böylece görünmek istemiyorum...yok olmak istiyorum.....gerçekten çok ,yok olmak istiyorum....
Medineye gittik iki gün için ,görünce nasıl deşildi içim,cennet orası,nasip olur mu bana,ravzasından içeri giremedim daha...Burası mahşer,çekim alanı,merkez,karadelik,duanın bile dile dökülmediği,kalbin bile utançla sükut ettiği bir yer burası,ama orasına bile izin çıkmıyor daha ...nasibime düşen Nur Dağı,diz çökmüş oturuyor iki büklüm,murakabe halinde,nasibim bu,elhamdülillah,daha önümde çetin dağlar var...Mekkenin dağları,dağa çıkaracak bir inziva lazım bana,sonra mağarayı aydınlatacak bir ışık,nur,sonra Kabe,dön artık yok olarak,öyle ki kurtul varlığından uç medineye....göğünün renkli farklı medineye,ruhun yeterse...ömrün yeterse....
Kapsama alanımın ne kadar düşük,ruhumun ne kadar zayıf olduğunu ilk kez bu kadar net anladım galiba..Dağlara çıkmak lazım Mekke de,dağa çıkaracak bir uzlet,sevgiliyi dağın eteklerinde bırakacak kadar,ben gece çıkamadım terasa,halbuki Nur dağını seyretmek var ucunda,korkuyorum ya kertenkele çıkarsa...Nerde efendim,nerde ben dağ yolunda ağaçların hayvanların secde ettiği peygamber,dağa bakmak için terasa çıkmaktan korkan zavallı...mesnevide anlatılan tekkedeki derviş,hani elleri bağlı düşmanın bakışıyla yere yıkılan...kendimi ufalayasım var....içimde biriken şarkılar...7 tane öğrencim var,ikisi özel eğitim isteyen,ikisi yazamayan,yorulmaktan fena korkan bir bünyem var...
Burası bir iksirli belde,gönlünde ne varsa ortaya dökülen,Geylani hz takvayı gönlünü tabağa koyup utanacak hiç bir şey bulamayacak halde gezdirmek diyordu,burası takva yeri demek ki,Medine aşk yeri edep yeri takvanın aşka dönüştüğü yer...Ama her yer lütuf dolu da,birinin selamıyla el üstünde tutulma bahtiyarlığını burada sunduğu gibi,ahirette de sunmasını Rabbimden dilerim....Hepimize...Ümmetçe...
Sütten yeni kesilmiş bebek gibiyim...
Alışacağım ek ve değerli besinlere...Nasıl manevi gıdalar seriyor Rabbim önüme,laf anlamaz bebeğim,annemin sütünü istiyorum diyor kalbim,yutkunamıyorum lezzeti.Bir kar tanesi olup ağzında eriyip gitmek istiyorum bir mübareğin...Yeşil kubbesinin karşısında sevgilinin böylece görünmek istemiyorum...yok olmak istiyorum.....gerçekten çok ,yok olmak istiyorum....
Medineye gittik iki gün için ,görünce nasıl deşildi içim,cennet orası,nasip olur mu bana,ravzasından içeri giremedim daha...Burası mahşer,çekim alanı,merkez,karadelik,duanın bile dile dökülmediği,kalbin bile utançla sükut ettiği bir yer burası,ama orasına bile izin çıkmıyor daha ...nasibime düşen Nur Dağı,diz çökmüş oturuyor iki büklüm,murakabe halinde,nasibim bu,elhamdülillah,daha önümde çetin dağlar var...Mekkenin dağları,dağa çıkaracak bir inziva lazım bana,sonra mağarayı aydınlatacak bir ışık,nur,sonra Kabe,dön artık yok olarak,öyle ki kurtul varlığından uç medineye....göğünün renkli farklı medineye,ruhun yeterse...ömrün yeterse....
Kapsama alanımın ne kadar düşük,ruhumun ne kadar zayıf olduğunu ilk kez bu kadar net anladım galiba..Dağlara çıkmak lazım Mekke de,dağa çıkaracak bir uzlet,sevgiliyi dağın eteklerinde bırakacak kadar,ben gece çıkamadım terasa,halbuki Nur dağını seyretmek var ucunda,korkuyorum ya kertenkele çıkarsa...Nerde efendim,nerde ben dağ yolunda ağaçların hayvanların secde ettiği peygamber,dağa bakmak için terasa çıkmaktan korkan zavallı...mesnevide anlatılan tekkedeki derviş,hani elleri bağlı düşmanın bakışıyla yere yıkılan...kendimi ufalayasım var....içimde biriken şarkılar...7 tane öğrencim var,ikisi özel eğitim isteyen,ikisi yazamayan,yorulmaktan fena korkan bir bünyem var...
Burası bir iksirli belde,gönlünde ne varsa ortaya dökülen,Geylani hz takvayı gönlünü tabağa koyup utanacak hiç bir şey bulamayacak halde gezdirmek diyordu,burası takva yeri demek ki,Medine aşk yeri edep yeri takvanın aşka dönüştüğü yer...Ama her yer lütuf dolu da,birinin selamıyla el üstünde tutulma bahtiyarlığını burada sunduğu gibi,ahirette de sunmasını Rabbimden dilerim....Hepimize...Ümmetçe...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)