28 ARALIK 2010 SALI
Başlarken
Belki bir rüyayla başladı her şey.Öncesine ve sonrasına fısıldanan mübarek isimle.Modern hayatın kalabalık ve şeyleştirici etkisiyle anlayamadığımız ayanı sabitenin hayatımıza düşme şekli olamaz mı rüya?O bir türlü anlatamadığımız resim,öyle ama böyle değil,sanki sen ama sen değil...Yanıp sönen ışıklar gibi eşya.Gözünü kapatıp kabuğuna çekilince ve kabuğundan sessizce ayrılıp çok uzaklara gidiverince ruh,bulduğu hal...Düş de güzel kelime ama rüya başka,göze ithafı var,görülesi şey,görünen şey,rü yetten payı var...
Belki bir rüyayla başladı her şey.Bir rüya sonrası kalbinizi tutamaz oldunuz.Belki bir rüyada aşık oldunuz.Züleyha gibi,Yusuf un yüzünü ilk rüyada gördünüz,anlatamadınız ama gördünüz..Belki bir rüyaya aşık oldunuz,onun için tüm uyumalarınız,yorgunluktan değil.Hülyalı bir ışıkla taşıdınız kalbinizi elinizde..Kalbinizi bir rüyada gördünüz kristalleşmiş belki,belki lal...
Belki bir rüyayla başladı her şey.Yıllarca anlamsız bulduğunuz isminizi ansız buldunuz benimsediniz,yerinizi yersiz buldunuz genişlediniz,kendinizi yalnız buldunuz özgürleştirdiniz.Rüya zamansız,mekansız ve ıssızdı çünkü..Arayıp durduğunuz mağara gibi...
Belki bir rüyayla başladı her şey.Belki her şey zaten bir rüyaydı...
ve kelimeler....kelimeler, seni istediğin şeyi aramaya teşvik etmeleri açısından yararlıdırlar ancak aradığını kelimelerle bulamazsın. Eğer bulabilseydin, bu kadar çabaya ve nefs mücadelesine gerek kalmazdı...
10 Aralık 2014 Çarşamba
Na...an
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder