Dalından yeni toplanmış kiraz tazeliginde bazı duygular.rengini öyle güneşten almaya alışmış, al yanağı parlak. Coşkulu neşeli, kökünden koptugu için ürkek. O tazelikle geçen günleri var, bir kirazdan fazla belki , belki eksik.
Sonra bir buzdolabı gerçeği var.serinde muhafaza zorunluluğu, önce besleyen güneşin şimdi çürütme durumu. Hayat. Her şey bir miktarla tayin edilmiş. Bir ton solar rengi kirazın, neşesi bir dem kaçar. Poşette mi kalsa cam kasede mi tapperwarede mi..ne yapmalı kirazı yemeye kiyamayan doyamayan için...
Iste böyle duyguları var kalp toprağının, nasıl olsa da solmasa, çürümese, tükenmese..
Yazmak sesli düşünmek belki. Nasıl koruyalım kalbimizi ve kalp meyvesi hislerimizi.
"Bir kalbiniz vardır onu hatırlayınız. "
Hatırlamak..yani anmak ..zikir..korumanın en iyi yollarından hissi..belki en önemlisi.
Başka...serinde saklamak fikrinden ziddina maruz bırakmak hissi, sevince coşkuya istiğfar, korkuya endişeye, sığınma..
Hani nazara karşı nazarı degmesi muhtemel kişiden hizmet almak diyordu bir bilen kişi..Onun gibi..
Başka, vermek..Dalından toplanan kirazi en iyi koruyan birine vermek, tattirmak...ve ehsin kema ehsanallahu ileyke..sana verdiginden sen de baskasina ver...
Bir nuru var her yaratılanın, yaratandan aldığı.
Ve nur ...kat kat fanus içinde...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder