Kapıyı açtım..
Ve Allah ım sen kaç kapıyı açtın ..
Benim işim beklemek..
Seçim yapmaktan karar vermekten veda etmekten devam etmekten ben acizim...
Derken içim, rastladım ona. Merdivenlerin altında.. Nasıl girdin oraya , neden , uçamıyor musun, bana ne anlatmaya geldin ey kalbim.. Yoksa içimi kanatan o cümleyi tekrarlamaya mı?
Hani iki gün önce..
" Allah uçamayan kuşa alçacık dal verirmiş "
Benim kanatlarım yandı. Elim boş.. Geriye bir kül kaldı, güle hasret..
O ise bana bakıyor, gözleri zümrüt yakut mercan inci... Kınalı gerdanı, gri kanatlarıyla bana bakıyor hiç kıpırdamıyor, yukarı çıkıyorum aceleyle , kalbim onunla meşgul, ama ne tuhaf zihnim çok bulanık evde kimseyi bulamayınca unutuyorum onu.. Sonra bir bakıyorum yukarı alıp gelmiş kuşları da bütün hayvanlar gibi çok seven biri , çocuklar görsün istedim diyor, ya ucamiyorsa görmesinler diyorum, hayır uçuyor yolunu kaybetmiş nedense apartmana girmiş, belki yorulmuş korkmuştur diyor , çocukları topluyoruz pencerenin önüne, saliveriyoruz kalbimizi göğe...
Film gibi değil , hayal gibi degil , rüya gibi değil..
Öyle gerçek hayat gibi... O 'nun muradı gibi ...
Umudu gibi..
لا تيأس من روح الله
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder