ve kelimeler....kelimeler, seni istediğin şeyi aramaya teşvik etmeleri açısından yararlıdırlar ancak aradığını kelimelerle bulamazsın. Eğer bulabilseydin, bu kadar çabaya ve nefs mücadelesine gerek kalmazdı...

23 Mart 2022 Çarşamba

Davetteki Hikmet : Dua 🌿



Bölümümüzü okurken Efendimizin İslama davetindeki gayreti, kararlılığı, ümidi bu kelimelerin içine sığmayacak derecede okuduk. Her birimizin içinde en derin yerlere dokundu🌾
Bölümde okuduğumuz iki rivayette öyle bir yer var ki , Efendimizin davetinin can damarı gibi.. Duası.. 

Efendimiz Hakka davet için mektuplar gönderirdi. Bir defasında da mektubunu taşıyan bir elçisini Yemâme reisi Sümâme b. Üsâl"e gönderir. Sümâme, gelen elçiyi öldürtmek ister. Fakat amcası Âmir b. Seleme buna engel olur. Bunun üzerine Hz. Peygamber Sümâme"nin yakalanması için *emir verir  ve dua eder*. 🌿Peygamberimize ait bir askerî birlik tarafından yakalanan Sümâme Medine"ye getirilir. Mescid-i Nebevî"nin direklerinden bir direğe bağlanır. Derken Hz. Peygamber onun yanına gelir ve “*Ey Sümâme! İçinde taşıdığın (gerçek düşünce) nedir?”* diye sorar. Sümâme, “*Bendeki hayırdır yâ Muhammed. Şayet öldürürsen kan sahibi birini öldürmüş olursun. İyi davranırsan şükreden birine iyilik etmiş olursun. Eğer diyet karşılığında mal istiyorsan hemen dile. Sana dilediğin kadar mal verilir.” der.* 
Bu üç gün boyunca böyle devam eder. Rasulullahın sorusunda ve Sümamenin cevabında hiç bir değişiklik olmaz. 
Bunun üzerine Resûlullah, “*Sümâme"yi serbest bırakın!*” buyurur. O da mescide yakın bir hurmalığa giderek gusül abdesti alır.Şehadet getirerek Müslüman olur . 
Burada Sümamenin günden güne değiştiğini dönüştüğünü görmüyoruz . İlk günkü sözleri / içindeki niyeti ne ise / ki kendisi hayır diyor / üçüncü gün de aynısını söylüyor . Efendimiz sanki sebat istiyor, bir direğe bağlı üç gün boyunca hayır niyeti korumak .. Elçiyi öldürmeye niyetliyken hayra dönen niyetin sebebi Efendimizin dönüştürücü , hikmetli , hidayete vesile duasından başka ne olabilir.. 
Ölüm korkusu diyenler olabilir , Sümamenin şu sözleri öyle olmadığını gösterir: 

*Yâ Muhammed! Vallahi, şu âna kadar yeryüzünde bana senin yüzünden daha sevimsiz bir yüz yoktu. Şimdi senin yüzün bana bütün yüzlerden daha sevimli oldu. Vallahi, benim için senin dininden daha sevimsiz bir din yoktu. Dinin de benim için bütün dinlerden daha sevimli oldu. Vallahi, benim için senin beldenden daha sevimsiz bir belde yoktu. Şimdi belden de benim için bütün beldelerden daha sevimli oldu.”*

O Hakka davet ederken önce Hakk’tan istiyor kulunun hidayetini, Hakk  kelimesinin anlamlarındaki tam isabet 🎯 manasındaki gibi oku atıyor, fakat “ Sen atmadın, ancak Allah attı “ bilinciyle atıyor, varsa nasibi , Hikmet kelimesinin anlamlarındaki bir işte istediği gibi tasarrufta bulunma manasıyla anladığımız mana gerçekleşiyor, ok isabet ediyor, hüküm veriliyor . 

 Yine Hz. Peygamber"in, Kureyş"in iki kuvvetli şahsiyetinden biri, Ömer b. Hattâb veya Amr b. Hişâm (Ebû Cehil) ile İslâm"a güç ve şeref nasip etmesi için Allah"a dua edip yalvarması, ardından Hz. Ömer"in Müslüman olması,davette duanın ehemmiyetini en güzel gösteren örneklerden.. Ayrıca buraya dikkat çekilince farkettik ki 🌾kuvvetli kabiliyetli şahsiyetin safının ne kadar önemli olduğunu da gösteriyor. Demek ki amr bin hişam , ki kendisine ebul hakem de deniyor , Hakkı yerine koyamıyor, buna kabiliyetleri şanı şerefi engel oluyor, ve islamın en azılı düşmanı oluyor . Hz Ömer ise Müslüman olup dinin yardımcısı kılıcı, Hakkı görünce alıp kabul edeni.. Neydi acaba aralarında hidayete vesile olacak fark.. İkisi de duaya muhatap iken birini geride bırakıp birini hidayete erdiren.  Kabiliyetlere yeniden bakmak lazım belki de bizi hangi safa itiyor yeteneklerimiz , bizi alt mı ediyor, yoksa bizi bir bütünün parçası mı ediyor…🌾

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...