Öyle ürkek,öyle narin,öyle mutevekkil..
Öyle cok..ve az..
Kus siirleriyle avunuyor kalbim..
Kus gibi çırpınıyor..
Kus kalbi olana kadar ,
Avunsun biraz...
Ulu Orta
seyrek gülüş sen ne
nazlanırsın ama bir gün gelirsin
düşen bir yaprağa bağladım hayatımı
olsun artık diyorum ne olacaksa
paralı asker miyim neyim ben
ekleyip duruyorum sabahları akşama
ve kendimi arıyorum meşgul çalıyor
gerçi söylenmez böyle şeyler uluorta
aşk diyor başka bir şey demiyor kalbim
nasıl bir dostluk ki buhem kadim
hem de mayhoş elma tadında.
kendimi de koysam ayağımın altına
yine de yetişemiyorum ey aşk
omzunun hizasına.
çünkü bende birikiyor her şeyin tortusu
ve ayağını kaldırıyor dünya konuşurken benimle.
budanan oğullar gibiyim sessiz ve narin
nereye konsam geri sayım başlıyor
kurcalıyor beni bir çırağın elleri
ah unufak olsam ve desem ki
ağzın tat görmesin hayat
kandırdın beni.
sorma
elim kırılsın bir daha
dokunursam güneşe.
kılpayı kaçırılmış bir şeyin
bıraktığı ardında
neyse oyum ben.
yaralı serçe benim için dua et;
gök bir kayalık gibi şimdi üstümde
dr şükrü öncüoğlu ndan
üç ayda bir reçete.
acıyan bir şeyim ben
burdan çok uzaklarda
ve koskocaman bir hansın sen
uğraşma bu çocukla
çünkü nasıl birşey biliyorum
itin taştan korkması
bir yastık arıyorum kuş seslerinden
mühim değil sonrası.
sorma
yangın sönseydi suyla
denizler her akşam böyle yanmazdı.
yakartop oynayan melekler gördüm güneşle
ve büyük çiftçiler gördüm dağları biçen
yolundaydı her şey
ben bile yolundaydım
ama
kıyıya vardığımda
kendimi unuttuğumu anladım
karşı kıyıda.
şiirler söyledim belki duyarsın diye
çığlığıydım içinde dilsiz bir şehzadenin
sana seslendim durdum bu küçücük odadan
acımı duy sensin pusulam benim
ki dünya
silinmiş bir harita
gibi yabancı bana.
sorma
usulca uzandığında
bir ceset oluyorsun öpüldükçe şımaran.
İbrahim Tenekeci
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder