Burası darul karar( karar kılınacak yurt), darul huld ( ebediyet, sonsuz yurt) değil, mustekar değil, illa meta' sadece az bir geçim yeri ..
Zamanı bilelim diye semaya iki ışık kaynağı asmış Yaradan .. Hepsine bir yörünge bir yön hareket tayin etmiş, akıp gitsinler, dönsünler diye..
"Sana hilallerden sorarlar " diyordu cenabı hak.. " Onlar vaktin tayini ve hac içindir "
Bir hilalle başlıyor her ay, büyüyor dolunay oluyor kemale varıyor, sonra küçülüp zevale ulaşıyor ve bitiyor belirlenmiş bir muddet...Kozmik sırlarla birazcık uğraşanlar, kadim öğretilere kulak verenler ve sunnete tabi olanlar farkederler ayı takip etmeyi .. Hilalle başlanan işlerin bereketlenip çoğalacagını, yüzü ayın 14 u gibi parlak efendimizin eyyami biyz oruçlarını, hilal oruçlarını, hacamat yaptırdığı küçülen ay fazlarını...
Hep aya aşık biri olarak gün çok geç doğdu benim içimde.. Çok yavaştan yavaştan belki 4- 5 sene ... Güneşin doğuşu kemali zevali, güneşle ayın birbiri ardınca gelişi, gece ile gündüzün birbirini takip edişi ve Rabbin buralara mühür gibi yazdığı zikir , salat.. Bedenin ruha eşlik ederek , bilerek isteyerek anmak , bir anı, bir aralığı bu mühürle damgalamak ... Namazı selametle bekleyen sevgiliye selam...
Dün bir hadis-i şerif, canımızın içi efendimizden , bir müfreze gazaya çıkıyor, çok kısa sürede kayıpsız hatta çok bereketli ganimetle dönüyor, her kişiye 12 deve düşüyor, hiç böyle hızlı bereketli kazançlı müfreze görmedik diyorlar,
"Ben size bu mefrezeden daha hayırlısını haber vereyim mi !" diyor kalbi hep öteyi gören Allah resulu ..
"Sabah namazını kılıp güneş yukselene kadar Allah' ı anan topluluk Bu mefrezeden daha çok hayır elde eder"
🍃
Gün geceden başlar müslümanın hayatında, geceden hazırlanır ruhu berekete, temizlenir arınır, güneş uykusunun üzerine doğmaz, güneşi o karşılar. Daha sabahtan güneş tepeye çıkana kadar işlerini/amellerini tamamlamaya , bu meşguliyetin arasını duha ile kuşluk ile mühürleyip öğleni bekler.
Gün yorucudur, kalabaliktir , gürültülü telaşlı imtihanlidir, imtihan arasında Rabbin huzuruna gidip arzuhal etmek zorunlu , tıpkı ömrün dönemleri gibi vakti öğlen, ikindi, meleklerin nöbeti..Aksam yatsı, güneşin bizim semamızdan bir başkasının semasına gönderilişi..Gun nehar, aynı zamanda ırmak, akıp giden, asr sıkmak özünü çıkarmak... Ne kalıyor kalbimizde günün sonunda.. Kalbin onunla geceye çekilmesi...
Perşembe pazartesi , amellerin arz edilisi..Cuma cem' bayramı.. Ne guzeldir muminin somut ve soyut tüm hâllerini, yerle gök gibi ayrı yerlerini gökkuşağı gibi dualarına rahmetle cevap veren Rabbiyle yaşaması..
Kalbinde her gün açılan sayfayı, duayla kapaması, durmesi kaldırması, derece derece adımlaması seyr-ü sülukunu, hayatını, gününün gününe eşit olmaması sırrı bu dereceyle ...
Yeni bir hilali oruçla karşılaması ve orucla uğurlaması..
Yeni bir seneyi muharremle sadakayla selamla karsilayip , ramazanla kivam kazandirmasi , fıtrata ulaşmak için çabalaması,hacla kurbanla sonlandırması,ömrün Rab yolunda tamir olunmak olması...
Zaman izafi , vakit vakıayla kıyasî, vakti ömür yapan şey, kemiyet değil keyfiyeti.. Ne yaptın ne değer kattın bulunduğun ana, sorusunun cevabı...Hayat ..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder