Aşk üzerine düşünürken ve İstanbul deyince gözlerime hücum eden mavi denizin yerine oturan bir çift kahverengi,düşününce siyah bakış ve beyaz fonu nasıl anlatacağım derken.Deniz kokusu yerine yerleşmiş bir misk kokusu titretirken duyularımı ve aslında önceden yazılarını okuyamadığım birinin yazıları nasıl gelip oturuyor içime..Bir de itiraf iyi mi!Bu kadar da olmaz diyorum içimden,olduğuna belki yüzbin kere şahitlik etmeme rağmen.Oluyor yazılar öyle sitelerden filan çıkmıyor karşıma,tavan arasından çıkan fotoğraflar tadında geliyorlar,bahçede,annemin evinde,olur olmaz yerlerde..
Öyle karmakarışık ki duygular,safaya ermek zor görünüyor,sonra her şey flulaşıp bir O kalıyor oh ne güzel diyip derin derin nefes alıyorsun,Koku alıyorsun,alıcıların kalite ve ivme kazanıyor.Dokunuyor ve dokunduğunu hissediyorsun.Sıcağın soğuğun ve ılığın bir anlamı var,yeşilin kırmızının kahverenginin beyazın,gördüğün aydınlığın ve göremediğin karanlığın.Duyduğun seslerin,ağlama ve gülmelerin.Çoğalıyorsun,başını önüne eğiyorsun,yere baktıkça göğe bakmayı öğreniyorsun.
Bakıyorsun,bekliyorsun,adam akıllı gözlüyorsun.Baktıkça açılıyor,gözlerinle konuşuyorsun.Ya bakış beklemek.Bana baksınla bakınca gözlerini kapamak arasında kalmak.Sonra açınca o bakışı kaybettiğine yanmak.Adı ne ola ki bu duygunun..Besbelli adı aşk.Herkesin aşkı kendince,küçüğüm küçücük aşkım,büyükler üçüncü gözle seyretmekten bahsediyorlar,iki göze seyran talimi yaptırıyorum, olsun...
Olsun,gözlerime beyaz bir ışık dolsun,adı nur olsun,diğer görüntülerin renkleri solsun,olsun...Kapat gözlerini diyemesemde hem sesime hem kulağıma dolsun;
Bir tatlı tebessümün bin vuslata bedeldir
Gözlerin,gözlerin,gözlerin...
Hayat verir
Aşkın ise eceldir...
Tuğçe,yorumunu yayınlamadım,içime attım,duana hepimiz adına amiin...
YanıtlaSil