Geri dönmek zor geldi.Ruh bir gezintiye çıktı , güzel ruhlarla buluştu , dünyaya inmek zor geldi
Yabancı mı bu hal bize , sohbetten çıkınca , güzel ınsanların yanından dönünce nasıl hissediyoruz ?
Hanzala munafik oldu diye ilan etmişti hanzala , bu hali yaşayınca ..
Eğer o hali muhafaza edebilseydiniz melekler sizinle musafaha ederdi dedi Allah rasulu ..
Hal ne imiş makam ne böyle anladık ..
Işte böyle hissedip elçi sordu :
Bu can kuşu bu ten kafesine nasıl girdi ?
Bundan sonra , can bedene sıkışınca , katı kesif taraf latif tarafa galip gelince , acıktım susadım , üşüdüm canım şunu istedi deyip karsiladikca , ruhun istekleri görünmez duyulmaz oldu. Can kulağını acmak için bedene biraz kulak tıkamak belki.. Gaflete pay bırakmamak dedik..
Deve ve süvari örneği .. Sevdiğine kavuşmak isteyen süvari , yavrusundan ayrı yola düşen bir devenin uzerinde .. Suvari uyuduğu anda deve geriye ..
Beden ve ruh gibi.. Ruh uyumayacak , gaflete düşmeyecek ilerlemek için ..
Nasıl ... Nasıl yapalım , ne yapalım...
Çokça sığınalım ..
5 vakit dağ gibi namaz ki sabit tutsun sağlamların...
Namazın özü secde, her şeyimizi toparlayıp sıfırlanalım.
Seçmenin özü dua... Kendimizden çıkıp O nu çağıralım ..
Duanın özü ilişki , konuşma .. Rabbimizle konuşalım , arz-ı halimizi sunalım , halimizin tebdilini isteyelim ..
Esmasıyla yalvaralım , istigfarla, hamdle , salavatla ,bol salavatla,adabina uygun, gizli açık , gece gündüz yalvaralım .. Efendimizin dualarına bakınca yerken içerken giyinirken rüzgar esince ay görününce güneş tutulunca gece bastırınca tan yeri ağarınca ...
Bana her şey seni hatırlatıyor 🦋
Dua edelim, konusalim ki Iliskimizi canlı tutalım .. Can kulağımız O sese açık olsun ki okuyalım , gülün kulağına fısıldanan efsun bize de fisildansin, emreden nefisten biraz kurtulunca hatalarımızı görmeye, kendimizden çıkmaya başlıyoruz kendimizden çıkınca ilham almaya..
O zaman kurtuluruz bu tereddutten , ak sakallı bir dede beklemekten.. Iyi yapınca da olmadı demeyiz , ne yapsam olmuyor demeyiz , yanlış yollar güzel görünmez gözümüze ki insana süslü gösterilen genellikle şehevattır, düşmeyiz o çaresiz karanlıklara , günah hayalleriyle puslu hayallere ....
...munaacattan birazcık ;
"
Şimdi tekrar ne yapsam dedirtme bana yarabbi taşınacak suyu göster,kırılacak odunu kaldı bu silinmez yaşamak suçu üzerimde bileyim hangi suyun sakasıyım ya rabbelalemin tütmesi gereken ocak nerde?
"
, fısıldanır da can kulağına o efsun , olaylarla insanlarla kainatla kitapla... Bilmesek de hangi suyun sakasıyız orda su oluruz , hangi ocak tutecekse orda ateş...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder