ve kelimeler....kelimeler, seni istediğin şeyi aramaya teşvik etmeleri açısından yararlıdırlar ancak aradığını kelimelerle bulamazsın. Eğer bulabilseydin, bu kadar çabaya ve nefs mücadelesine gerek kalmazdı...

9 Eylül 2010 Perşembe

Hissetmeden Yaşamak

Anne olmak mı bu kadar hassaslaştırıyor insanı..Dünyanın tüm çocuklarını yavrusu gibi görmeyi hedefleyen öğretmen olmak mı..Ya da fazla duygusal olmak,yavaş yaşamak,mantıklı olamamak,kendini boşuna üzmek,hayat karşısında güçsüz ve aciz olmak mı tüm bu hissettiklerim..

Gerçekten beni seven arkadaşlarımdan bazıları özellikle çocuklarımla ilgili hassasiyetlerime kızıyorlar,üzülmeme anlam veremiyorlar,onları 'görünmeyen manevi kurallarım'la baskıladığımı düşünüyorlar.Okul öncesine onca para mı verilir,israf değil mi,bu kadar üstüne düşüyorsun ne bekleyeceksin diyorlar sonuç mu,her nasılsa ben acabaya gelip kendimi suçlayıp biraz boşvermiş olmaya çalışıyorum.Ama hiç gerçekçi değil,aslında ortaya dökünce tek istediğim dayatmalardan uzak sevgiyi hissadebilecekleri bir ortamda,kendilerini keşfedecek bir ortamda olmaları,hatta tercihim benim yanımda kalmaları yani benim onların yanında kalmam..Uğraştığım şeyler bunun üzerine,okul saatinin ve onların gideceği okulun paylaşım zaman ve kalitemizi azaltmaması,ayrıştırmaması,benimle öğretmenlerinin verdiğinin arasında uçurum oluşmaması..Çok mu yani:))

Ne kadar önemli bir şeyi hissetmek halbuki..Hissetmek için yavaşlamak,bir çocuğun endişesinin sebebini anlamak,ya da ağlayan bir annenin.Anneler birbirinin yavaşlamasına ve ağlamasına izin vermeli..Hakkı ve sabrı tavsiye etmeli.

Ne yaşıyorsa anneyle çocuk,samimice paylaşmalı,neden demeli çocuk,bundan diye anlatmalı anne kendi nedenlerine de tekrar çeki düzen vererek.Çok yaşlı akrabalarımızın evine gidiyorduk bir ara oldukça sık,hastaydı,Irmak,orası kokuyor gitmek istemiyorum dedi,anlattık yaşlı ve gencin farkını anlayabileceği şekilde,ziyaretin bize kazandıracağını,hayatın içinde yaşlının olmasının bir zenginlik olduğunu,onunda bir zamanlar minicik bir çocuk olduğunu,neşeli elbiselerinin olduğunu,şeker sevdiğini,o gün çocukluğunu anlattı o yaşlı çift,hala gitmek ister oraya...Evet fazla duygusal,çoğu zaman gözü dolu dolu kızımın,Yiğit bile ablasının açıklamalarıyla ikna oluyor çoğu zaman..
Bayramlar mesela,niye kutlandığını bilinmeden,ne boş görünür düşünen insana,niye herkes birbirine gider gelir adı şeker bayramı olan bir bayram temizliği,kıyafeti sarması baklavası,eee?Günleri sevmeyen insan bayramları da sevmez tabi,bize anlatılmalıydı neyi niye yaptığımız,sevmiyorum demiş ya resimli günlük,haklı..Bu ,namaz için, oruç için,hac için cami için,fedakarlık için sadaka için ,sevdiğinden vermek için de böyle .İçi dolu olsun istiyorum bir şeylerin,önce bende sonra çocuklarda,öğrencilerimde,ama nasip,ben ne kadar anlayabildiysem....
İlle zaman lazım,ille yavaşlamak,ille düşünmek ve görünürde kendinden vermek,ama kendini kazanmak,çünkü hissetmek en büyük zenginlik.Çok şükür pedagogumdan da destek geldi.Ama ille tevekkülle dua,yoksa tepeteklak mazallah..

3 yorum:

  1. Bugün bu yazının üzerine aklımdaki okulla ilgili de ilginç!! şeyler duydum.Şimdi noolucak,kafam karmakarışık....

    YanıtlaSil
  2. düşünüyorsun,hissediyorsun,tartıyorsun,değerlendiriyorsun,vazgeçiyorsun,onaylıyorsun,karar veriyorsun,vazgeçiyorsun..ama şimdi yine başa döndün...çünkü sen insansın..şimdi bekliyorsun..çünkü Allah en büyüktür ve senin çalkantılarını da, çocuklarının şimdisini de geleceğini de bilendir..sustur çaresiz kalbini..öylece bekle şimdilik bakalım...babamdan değilse: Mevlam görelim neyler, neylerse güzel eyler :D

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...