ve kelimeler....kelimeler, seni istediğin şeyi aramaya teşvik etmeleri açısından yararlıdırlar ancak aradığını kelimelerle bulamazsın. Eğer bulabilseydin, bu kadar çabaya ve nefs mücadelesine gerek kalmazdı...

29 Ekim 2010 Cuma

Babam

     Yazmak ne zor babamı,okumak ne zor.Bir kaç ay önce Naci Bostancı nın tam sayfa yazısını görünce yazmalıyım babamı demiştim.Sonra Hilal yazınca babasını bir tuhaf oldu içim,yazamadım.Bugün tam kapatmış her şeyi giderken geceye, döndüm yeniden babama..

     Babam,Ankara da bir köy ağasının,altı kardeş içinde dördüncüsü.Oğullardan ikincisi,zamanında konak sayılabilecek bir evde amcalarıyla ve onların aileleriyle yaşıyorlar.Anneler çalışıyor,hep dışarda,ya da kimbilir ne yaşar,hep kızmakta ,hatta bazen elinde tuğla..Hiç sevgi görmedim der babam,gözleri dolu.Sevgisiz anne olur mu,gösterememiş belli ki..Sürü otlatmış,ahır temizlemiş,misafir ağırlamış,tarlada gece yarılarına kadar çalışmış,acıkınca ekmek kavurup yemiş bir ağa oğlu babam,annem sütleri sütçüye vereceğinden biz içemezdik diyor ama daha bebekken emziğine rakı sürülüyor..Kırk gün kırk gece değilse de en az 4 gün düğün yapılan ve düğünde içkinin aktığı bir geleneğe doğuyor babam.Ankara havalarıyla oynamanın özendirildiği bir kültür,içki içmeyenin mahalle baskısına uğradığı,hacdan dönen anaların içki yanına turşu kurduğu bir kültür..Garip bir çocukluk,mahsun ve aşık bir gençlik.Aşk yanına kar kalıyor babamın.Öyle herkes aşık olur mu sanıyorsunuz,aşık olmak acıya katlanmakla elde ediliyor.Aşkı karşılık buluyor,bir sürü engeller aşılıyor ve bu sefer iki aşık beraber ağlıyor.Ama sonunda dedemin Tahir ile Zöhresi,annemle babam evleniyorlar.Mutlu Son.
           Değil tabii,ee evlendik erdik muradımıza ,siz çıkın kerevete masal sonlarında oluyor ancak,hayat devam ediyor...
       .........Ben doğuyorum,büyüyorum...Araları atlıyorum...
      Pazar günleri,Cihan Ünal ın Kuruluş dizisi var,babamın kıymalı yumurta yapma günü,ne tatlı babamın yaptığı yemek,ne güzel beraber bir şey seyretmek,her ayın onbeşi maaş günü elinde küçük pastalarla geliyor babam,bizi düşünüyor ne kadar seviniyorum.Azıcık daha büyüyorum.Ne zaman dalgın görse bizi,yalnız özel bir konuşma ayarlayarak aşık olup olmadığımızı soruyor:))Sanki evet desek bir amerikan babası gibi davranacak,diyeceği şey,eşşoleşşek!:)))Annem bambaşka olmaya başlamış,babamla yolları sarpasarmış,ben örtünmek istiyorum,babam istemiyor,küçüksün diyor,ben kızımı şu okula vereceğim diyor,ben imamhatibe gitmek için dua ediyorum.İmam Hatip e gönderiyor sonunda beni,benimle alışverişe geliyor,kızına en güzelini alıyor,bir yüzük istiyorum beni karanfile götürüyor,seviyor babam beni.Bana çok güzel olduğumu söylemesine bayılıyorum.Ona sarılmak dağlara yaslanmak gibi geliyor.Ben duygusalım yağmurda yürümek istiyorum,yürüyor benimle.Her şeyi anlatıyorum ona.Bazen pişman olsam da..Ama seviyor babam beni,bazen çok çok kırsa da..

     Çok zaman geçmeden,o okuldan ayrılmak istiyorum.Bir özel okula gitmek istiyorum.Babam memur ve biz üç kızız.Öyle ısrarcıyım ki,gidip bakıyoruz okula,babam çok beğeniyor,kızlarım burda okusun diyor kaç yıl oraya kimbilir ne kadar para veriyor.Bu sırada çok değişiyor babam,arkadaşları akrabaları dalga geçiyor,okundun mu ne yaptın diyorlar,babam değişiyor,babam duygusal adam,gözleri dolu adam,ağlayabilen adam güzelliği buluyor.Belki üç kızı olması onu Peygamber müjdesine varis kılıyor.Kendini yalnız sanıyor,oysa yalnız değil babam,hem başını eğdirmemiş kocaman bir Rabbi,hem de üç kızı bir karısı var...

      Elektrik kesilmesine bayılırdım ben çocukken,babam varsa evde pencere kenarında hep aynı masal,bir adamın iki deli kızıyla bir deli karısı varmış,üç deli kızıyla bir deli karısı varmış...Devamı da yok üstelik,olsun..Kulağımda bir tını var.Babamın sesi...Bazen inceden bir sanat müziği,şimdi artık ilahi,bazen aklımızı başımızdan alan bir nida,bazen ölümcül bir sessizlik,bazen kati bir son sözün ardından kısılan ağlama sesi,düğünümün olacağı gün,dön gidiyoruz eve dedi mesela,kulağımdan gitmiyor...

      Kendini yalnız sanıp yalnızlaştırıyor.Oysa içinde bir hazine saklıyor beklerken,o çocuklarımın güçlü ve oyunsever dedesi,eşimin dayanağı,benim biricik babam..

      Ben babamı çok seviyorum.Onu hep mütebessim hatırlamak istiyorum.Mülayim gözlükleriyle belki:)Küçük yakalı gömleği,tamir ettiği markasını söktüğü kıyafetleriyle...Her şeyiyle,kızışıyla,sevişiyle, ben babamı çok seviyorum....

    Bugün babamın doğum günü.Ne yazsam hep eksik,ömrü bereketli,hayırlı ve huzurlu olsun inşallah...

   

4 yorum:

  1. Allah ömrüne bereket versin... ne güzeldir, çocuklarının böyle andığı bir baba olmak...

    YanıtlaSil
  2. çok mutlu oldum, gururlandım..sevdiğini biliyordum ama satırlara dökmene daha çok sevindim..senin beni sevdiğinden daha çok seviyorum seni...

    YanıtlaSil
  3. Allah başınızdan eksik etmesin babanızı inş.Ne güzel evlat yetiştirmiş.Hayırlı ömür versin Rabbim.

    YanıtlaSil
  4. Müjgan,Hilal Allah razı olsun..Duanızı eksik etmeyin hem babamdan hem benden,ben size ve babalarınıza ediyorum şimdi....

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...