Birinci sınıf okutmak çok zordur öğretmen için.Hiç kimse istemez beşten sonra tekrar başa dönmeyi.Çocuklar bu yeni ortama yabancıdırlar,kural bilmezler,zil beklemezler,annelerini özlerler.Kiminin elleri kalemi bile tutamaz,kimi burnunu silemez,kimi tuvalete bile gidemez,yapayalnızdır.Öğretmeni her şeydir çocuk için,düğmelerini ilikleyecek,suluğunu açacak,ona arkadaş bulacak,saçını okşayacak,sevecek,elinden tutarak çizgi yaptıracak,vs.liste çok uzayabilir.Zordur yani.Ses kısılır düzelmez,evde eşinize bile aferin dersiniz ödüllendirmek için, kalabalık bir ortamda dalıp şşşşşt!!
Ama okumak lazımdır işte atlayıp geçemezsiniz ikiye.Okumak hayata başlamaktır.Hayat okumaktır aslında.Birinci sınıf okutarak mesleğine başlayan içinse,hele biraz da idealistse harikadır okumayı öğretmek,her şeye rağmen.Bir kere ne verirseniz alırsınız,başka birinin koyduğu kurallara ya da kuralsızlığa alışmış bir sınıftan çok daha avantajlıdır eğitim için.Çünkü çocuklar karşılarındaki kişiyi en iyi çözen ve ona göre davranabilen çok akıllı varlıklardır.Adaptasyon sorunu yaşarlar sadece,alışmak zordur,alışkanlığı değiştirmek daha zor.Çocuklar çok severler sizi,siz tanığı olursunuz heyecanlarının,hayatla tanışmalarının...
İlk önce oyunlarla başlarsınız,ısındırmak için.Oyun içi kurallarla geçiş yaparsınız.Ne zaman gideceğiz sorularını azaltmaya çalışırsınız.Sonra çizgi çalışmaları,resimler,şarkılar içinde temalar,konuşturmaya çalışırsınız,sırayla söz almaya,en önemlisi dinlemeye...Sonra harfler başlar sırayla tam dönüt alana kadar devam edersiniz aynı harfe.Görür çocuk harfi,söyler teker teker,eliyle havada yazar.İmkanı varsa parmağıyla sopayla toprağa yazar ki bu çok eğlenceli,sonra deftere yazar,sonra büyüğünü yazar.İlk yazılısını olur sonra haydi bakalım,yazın çocuklar küçük e,şimdi altına büyük E,fena feğildir sonuç,tek harf vermişsinizdir en kötü büyüğünü küçüğünü karıştırır,bak bu küçük e ağzını açmış anneeee diye sesleniyor,büyük olan anne ,kollarını açmış geliyor dersiniz,dinlediyse hayatta karıştırmaz.Ama bir e bilmekle olmaz.Diğer harfler gelir aynı yöntemle,bu kez zorlanmaya başlarlar çünkü ikinci harfle kelime başlar,harfleri bir birine bağlamaları gerekir ve bir anlam çıkarmaları,yazılı iki:Yazın çocuklar küçük e,büyük E,küçük l,büyük L,şimdi altına el,altına el ele.Ela Lale el ele...Bir de el yazısıyla düşününce zordur okumak yeni başlayanlar için.Zaman böyle akıp gider,kaçırdıysa bir harfi arada,artık çok zor yakalanır ipin ucu,ciddi destek gerekir,anne çağrılır durmadan dikte yaptırılır...Ve bir gün biri öğrendiği tüm harfleri birbirine çatmaya başlar,mantığı kavrayınca işlem aynıdır,bir kerede öğrenir artık harfi.Ve okur en yüksek sesiyle heceleye heceleye,sınıfın bu uğultusu nasıl güzel gelir,nasıl mutlu olur öğretmen.Mısır patlağı gibi gelir gerisi:)Yani öyle derdi kayınvalidem,yeni öğretmeni teselli mahiyetinde:))Okuyan okur artık okuyamayan problemli,hep aynı yerden geçemez kimisi,her sınıftan çıkar böyle bir ikisi..Sorunlu öğrenci...
Aslında biz birinci sınıftayız belki hala.Her yeni olay bir harf,diğeriyle bağlantı kurmadan hiç bir anlamı olmayan eğri büğrü şekiller,ve bunlar karşısındaki tavrımız,belki alfabeyi bir türlü tamamlayamamız,belki arada bir harfi kaçırıp destek de almamamız asıl sorun.Neydi bu diye düşünmeden geçip gitmemiz.Öğretmenimizi çok üzmemiz.Belki ikinci sınıftayız,okumayı sökmüş öylece bırakmışız.Yapmadı denmesin,eksi almayayım diye ödev yapmışız,bir bakınca etraflıca,hiç bir soruyu okuyarak yapmadığımız ortaya çıkmış,utanmışız.Geçen bir öğrencim böyle yaptı oğlum dolmuşa bile binilmez üstündeki yazı okunmadan,sen Saray a gideceksin,dolmuşta Pursaklar yazıyor,okumadan dolmuş diye binip gitsen olur mu,dedim,öğretmenim boğazım sıkılıyor okurken dedi,zor tabi,okuyacaksın,anlayacaksın,ona uygun hareket edip yönergeye uyacaksın,zor ama sonuca bakmak lazım,okuyup doğru diye mutlu olan mı iyi durumda,okumayıp mutsuz olan,rezil olan mı..
İşte böyleyiz.Belki üçüncü sınıftayız,şimdiye kadar bir şekilde gelmişiz,iki doğru bir yanlış,önemli olan hayata adaptasyon denip sınıf geçmişiz ama uçurum büyümüş artık son deme gelmişiz.Seneye çeşitlenecek ve zorlaşacak eğitime istidatlı olamayacağımız ispatlanmış.Bir de büyümüşüz,dönsek bire dönemeyiz,ikiye dönemeyiz,hadi desek yetişemeyiz üstelik artık gözden de çıkmışız,bizimle ilgilenecek öğretmen bile bulamayız çünkü zamanı kaçırmışız...
Çok uzun oldu ama lazımdı bana.Acı çünkü.Okuyamamamız.Hala aynı yerde neden,neden deyip durmamız,güneşi ayı,geceyi gündüzü,kadın erkek,toprak ve çiçeği birbirine bağlayamamız.Yap ye,gez toz,oyna oyalan,eğlen,mutlu ol hayalimiz,düşünmeden yuvarlanıp gitmemiz,ömür tüketmemiz. Oysa ne güzeldir güzel bir metni okumanın tadı.Hayatı okumaksa hayali bile müthiş,içinden Sübhan dedirten,hayrete düşüren güzellik.
Okumak lazım.HAYATI...Yaratan Rabbinin adıyla oku dedi Allah,ilk olarak,hem bir kitap bir film çıkacak bu kitaptan ve zamanı gelince Oku Kitabını,diyecek.Kim güzel bir kitap yazmak,kaliteli bir film çekmek istemez ki!!!
Benim kızım da 3.sınıfa gidiyor.3 kere öğretmen değişti.Her sınıfta yeni baştan... "Ankara'ya gidelim biz de anne, hep öğretmenlerim Ankara'ya gitti" diyor :) Geçen sene gelen öğretmenini karşılamak,hoşgeldin demek için bir buket çiçek almak istemişti.Öğretmeni gün bittiğinde kızımın gözünün önünde "bu çiçek solacak nasıl olsa" diyip, çöpe atmış çiçeği.O gün eve geldiğinde öyle kötüydü ki, "bir daha kimseye solan çiçek almayalım anne" dedi.Kızımın yüreğinde açılan yarayı tahmin etmişsinizdir.Onun için sizler gibi; samimi,içten,yaradılanda yaradanı görecek kadar derin bir ruha sahip öğretmenlerin olması ne güzel.Sizlere emanet edilen çocuklar ne kadar şanslı.Rabbim size öğretmenlik hayatınızda kolaylık ve sabır versin inşallah.
YanıtlaSilGerçekten duaya ihtiyacımız var,duyarsızlaşmamak için..Okuyabilmek için...
YanıtlaSilben birinci sınıfı okumadan basit bir sınavla ikinci sınıfa atlamıştım hocam, okuma yazma çok iyiydi ama matematiği hiç anlayamadım. sanırım hayattaki sorunum da bu. çabuk atlayıp oldu sanıyorum ama olmamış oluyor:) harfleri bilmekle sınıf geçilir sanılıyor ama sayıları bilmediğin için o sınıfın hakkını veremiyorsun. ahh ah sen beni ne çok düşündürüyorsun nagihancan:)
YanıtlaSilBir de bu var Hilal dimi,biliyorum diyip geçmek,ben orayı atlamışım,en büyük engel bazen bilgi,nasip bilip bilemedim diyenlerin..Ahhh,ah Hilal..Düşündürenler sağ olsun,ufukları hep açık olsun...
YanıtlaSil