ve kelimeler....kelimeler, seni istediğin şeyi aramaya teşvik etmeleri açısından yararlıdırlar ancak aradığını kelimelerle bulamazsın. Eğer bulabilseydin, bu kadar çabaya ve nefs mücadelesine gerek kalmazdı...

9 Ekim 2010 Cumartesi

Bir Kavanoz Domates


     Yaz başkadır.Neşelidir meyveler,salkımlar,taneler ve sebzeler..Kokularıyla fesleğenler..Hem renkleriyle domatesler..Pazardan aldığının yüzüne bakmayan ama dalından kopardığını  yiyiveren küçükler..Tüm yılın ürün vermesinin tatil gafletiyle örtülmesi..Ve son demlerde tekrar hazırlık,kışa..Sıcaktan soğuğa hazırlanmak insanın mayasında var besbelli.Boşuna mı ağustos böceği karınca hikayeleri.Üstelik ağustos böceğinin ömrü de yaz ile çizili.Ama olsun,insan emeğini seviyor ve Allah herkese çalıştığının karşılığını veriyor.

     İnsan eli toprağa değiyor,ıslak halini,kuruyuşunu görüyor,eline domatesin yeşili,burnuna kokusu,diline tadı kazınıyor.Suladığı,dibinden ot kopardığı domatesi farklı yiyor insan.Emeğini,biriktirdiği an ve anıları hatırlayarak.İsraf edemiyor bir küçük domatesin alıcılarına gönderdiği mesajları.Domatesleri yıkıyor,suyu temizleyici ve serin kılana hamdediyor belki.Kesiyor domatesleri ve kaynatıyor,rengi ,tadı ,kokusu,duası,tebessümü ve kendinden kopardığı zamanıyla,emeğiyle yani.Ve ille cam kavanoza doluyor domatesler,cam topraktan,yabancı el değmesin insanın emeğine.

     Bir kavanoz domatese ne kadar anlam katabilir insan?Anlatamayacağı kadar belki.Marketten aldığı bir teneke doğranmış domatesle kıyaslayamayacağı kadar belki.Kış gelip de o kavanozun ağzı açıldığında yemeğe katılan yalnızca bir domates midir peki?Ben bu tadı hatırlıyorum,ne güzeldi, hissi mi?Kimi koku,kimi tattan,kimi renk kimi yaşanmışlıktan,duadan gelen bir tat alır bir kaşık domatesten..Kim bilir kimi de kaşık kaşık pişmanlık..

      Sürekli tadıyoruz hayatı,emekle yoğurup gönderebilirsek ille tadana kadar ölümü,küllü nefsün zaikatül mevt çünkü,ölümü de tadacağız yalnızca,ölümden sonra sonsuzluğa doyacağız.Yazın sonbaharı gibi,ardından sonsuz bahar gibi..Belki tattığımız nimetler çıkar sırça bir kavanozda karşımıza,belki dalıyla yaprağıyla canlı canlı,belki o eski tadıyla,belki daha da tatlanmışlığıyla.Ve biz tatların son noktasında biz bunu önceden de tatmıştık deriz.(Bakara)Tattırana hamdederiz..Yani bunun için dua ederiz.

      Tat diye bildiğimiz nedir ki..Her duygu,his de tat değil mi?Ve biz kalbimiz kadar geniş.Her tadı biriktirip saklamaya değer öyleyse,sevgi ,merhamet,af,domatesten daha tatsız ,domatesten daha zahmetli değil ya!

2 yorum:

  1. ''Allah feyzini,mertebeni artırsın..kalemini kuvvetlendirsin..biz okuduk çok şey aldık..Allah daim eylesin..'' BABAN...

    ''(ağlayarak...)hamd ve şükür halindeyim..insan şimdi nasıl şükretmez şu evlada...Allah'ın verdiği akla,içindeki tutamayıp yazma hissi veren Allah'a hamd olsun..ben açıp okuyamıyorum..bak ne güzel oldu..Allah fikrini zikrini ilmini artırsın..Allah razı olsun..''ANNEN

    ben de ebeveynlerime katılıyorum :D

    YanıtlaSil
  2. Annem babam,ben size duacıyım..Dua edin inşallah sadakayı cariyeniz olalım.Sizleri çok seviyorum,hala desteğinizle yapmaya çalışıyorum bir çok şeyi..Ne varsa bende beğendiğiniz,Rabbin lütfu keremi sizin de duanız inşallah...

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...